Şu "eğitim şart" klişesi beni rahatsız ediyor. İyi de ne için,
nasıl eğittiğini açıklamaz bu... Uygarlık talebindeki de talebedir,
canlı bomba kampındaki de... Burada öğretmenin niteliği ne
öğrettiği, daha doğrusu eğiticilerin eğitim kalitesi devreye
giriyor.
Altınhas Holding'in iftarında Yönetim Kurulu Başkanı İmam Altınbaş
eğitim sektöründeki yıldızı Vega Okulları için geliştirdikleri
modeli anlatırken, nitelik sıçraması hedeflediklerini söylüyor:
"Zorlu toprakların çocuklarını yetiştirmek için eğitim sektörüne
adım attık."
Vega Okulları Genel Müdürü Ebru Arpacı, geliştirdikleri modeli
"kökler ve kanatlar" kelimeleriyle özetliyor. Öğrenci, kökleriyle
Türkiye'nin değerlerini, kanatlarıyla evrensel düşünme yeteneğini
kazanacak. Bu "mümkün" ama gerçekten son derece zor, başarısı
yılların ardından gelebilecek maraton.
Burada benim dikkat çekmek istediğim, kökleri de kanatları da inşa
edecek olan eğiticilerin ülkemizde eksik oluşudur. Pek çok okul,
nitelikli öğretmen bulamadığı için "5 yıldızlı kamp" hizmeti
vermektedir. Tıpkı iyi doktor bulamadığı için hastasına "5 yıldızlı
otel" hizmeti sunan hastaneler gibi...
Kökler, eğer onları nitelikli öğretmenle inşa etmez iseniz,
prangalara dönüşür. Kanatları (yabancı dilde eğitim, akıl oyunları,
sanat, beceri) taksanız dahi prangalarınız uçmanıza izin vermez.
Öğrenci prangaları kadar ağır, kanatları kadar hafiftir zira.