Expo Turkey by Qatar Fuarı için Katar'ın başkenti Doha'da
yatırım fırsatlarını tartışırken dikkat çeken nokta; enerjilerini
birleştirmesi halinde iki ülkenin bölgede sağlayacağı üstünlük idi.
Vizyon ve projeler üzerinden yapılan tahminler; yakın gelecekte
Katar'ın, Türkiye ile birlikte küresel adımlar atacağıydı.
Türkiye için Katar'ın özel önemi var. Bu da tecrübe edilmiş dostluk
noktasında şekilleniyor.
Körfez altyapısını Türklere emanet eden Katar'da firmalarımız,
ihalesiz iş alabiliyor. Sebebi; yetkinliklerimiz kadar, aldığımız
işleri zamanından önce ve beklenenden daha üstün kalitede
bitirebilmemiz...
Tekfen Grubu, ülkede son 12 yılda 5 milyar $'lık işe imza atmış
durumda...
Stadyum inşaatından gayrimenkul projelerine dek yoğun ilişki içinde
olduğumuz Katar'a yönelik tecrit ve abluka girişimi, küresel
haydutların, dolaylı da olsa bizi hedef aldığını gösteriyor.
Doğalgaz deposu Katar bugün; "terörizme destek vermekle"
suçlanıyor. Hatırlayın; çok değil birkaç yıl öncesine dek, İran'la
ticaret yapıyoruz diye aynı tehditkâr parmak, bizim için
sallanıyordu. Birleşmiş Milletler ambargosuna harfiyen uyan ancak
ABD'nin kendi özel ambargolarını dinlemiyor diye Halkbank'a
operasyon çekilmişti.
O dönemde defalarca bulunduğum Washington'da bize dayatılan; "söz
dinlemezsek" bizleri, terörist ülkeler listesine almakla tehdit
etmişlerdi. Nükleer ambargo sürecinde koruyup kolladığımız, BM'de
savunduğumuz İran, ambargo kalkınca ilk operasyonları bize çekmiş,
TIR'larımıza geçiş izni vermez olmuştu.
Bugün gelinen noktaya bakıyorum; etrafındaki batan (daha doğrusu
batırılan) ülkelerin cankurtaran filikası gibi davranan Türkiye
şimdi; 'teröristinin çözüm ortağına NATO üyesi ülkenin silah
yardımı yapıldığı, dev yatırım projelerinde işbirliği içinde olduğu
dostu Katar'a operasyon çekildiği' ülke durumunda...
Katar krizi nereye varır bilinmez ama bildiğim şudur ki Türkiye'ye
karşı 7 düvel güç birliği yapmış, bütün şerlerini toplamış, katar
katar üzerimize geliyor. Hayati sorumuz şudur; biz ne kadar
hazırız?