2000 yılında TIME dergisi, ikinci bin yılın en önemli lideri
olarak Cengiz Han'ı ilan gerekçesini, "İpek Yolu üzerinden
küreselleşmeyi, kılıçla sağlamıştı" diye yazmıştı.
Batı'nın "Üçüncü Bin Yıl" diye tanımladığı günümüzde küreselleşme,
kılıç yerine bilgi ve teknoloji üzerinden ekonomi dayatmacasıyla
geliyor.
Türkiye, bu sürecin göbeğinde, güç odağının Atlantik etrafındaki ülkelerden (AB, ABD) Pasifik havzasına doğru hızla kaydığı ortamda, artan jeopolitik önemi yanı sıra küreselleşme baronlarının dayatmalarına karşı duruşuyla dünya gündeminde yer almaya başladı.
Astana süreci, İstanbul zirvesi, Fırat Kalkanı ve kayıt dışı dahil 1 trilyon $'lık ekonomisi, mültecisi dahil 84 milyonluk nüfusuyla küreselleşmenin dayatmalarına direniyor, kurala uyucu olmak yerine kural koyucu pro-aktif siyaset izliyor.