Kayıp yıllar 90'larda, bizi Cumhuriyet tarihimizin en büyük
krizine sürükleyen yığınca kötü alışkanlık sergilemiştik.
Hatırlayalım; kazandığından fazla harcamak, ürettiğinden fazlasını
tüketmek, nimeti alıp külfeti ötelemek gibi…
Üstüne üstlük, paradan para kazanmak, sınai faaliyetini bir yana
bırakıp repo kârı ile övünmek neticesinde üç haneye koşan faiz,
enflasyon, 6 sıfırlı para… Dramatik son; 2001 krizi… Devlet malı
deniz yemeyen domuz şiarındakilerin iştahı bittiğinden değil, deniz
tükendiğinden çöken kamu maliyesi…
Ortağını dolandıran patron, devletine vergi borcu takan işletme,
müşterisini kandıran anlayış, hemen hiçbir değer üretmeden fahiş
kârla afyonlanmış sektörler… Toplamı; eski Türkiye ediyordu ve
bedelini ödediğimiz kriz öylesine büyük oldu ki tonlarca ders
çıkardık ve ekonomiyi düzlüğe getirdik.