Milyonlarca hacı adayına "insan" değil de "turizm istatistiği"
olarak bakarsanız ne olur? Olacağı şu; Hac'daki
facia gerçekleşir ve çeyrek asırda 3 bin 500 insanın
ölmesine yol açarsınız.
Her yıl onlarca İslam ülkesinden 2 milyon insanın Kurban
Bayramı vaktinde Mekke'de toplanıyor olması, son
derece akıllı ve dikkatli yönetilmesi gereken
operasyon zaten... Suudi Arabistan'ın bunu temin etmek
için kaynak sorunu yok. Ama idrak sorunu var.
Petro dolarlarını saçacak yer arıyorlar.
Peki, sorun nedir? Sorun, ülke yönetiminin insana biçtiği
değerdir ve bu değer, sıfırayakındır. 2 milyon
mülteciye kucak açan Türkiye bizzat başbakanının
kaleminden Mekkeve Mina'da izdihamı önleyici
tedbir önermiş, bu dahi dikkate alınmamıştı.
Mina'da şeytan taşlama dönüşü,
daima risk taşımıştır. 1990'da El Müeysem
Tüneli'ne ters yönden hacı adayları girince 1426 insan,
ezilerek ölmüştü. Aylarca yazıldı, çizildi ve tedbir geliştirildiği
söylendi. İzleyen yıllar gösterdi ki onlarca benzer
facia yaşandı.
Sadece şeytan taşlama dönüşü mü? 1997'de Mina'da 70 bin
çadırın tutuşmasındayüzlerce ölü binlerce yaralı vardı.
Kendi aklı yetmeyen, dış akıl kullanmayan daha da
önemlisi insana değer vermeyen yönetim, bundan sonraki
haclarda benzer faciaların yinelenmesini engelleyebilir
mi?