Onları neden sırtımızda taşırız? Üretenin sırtındaki
keneleri sayarken, her işletmeye yılda 10 bin lira
külfet getiren, ilave bürokrasi ile ayrıca ayak
bağı olan odaları daha ne kadar sırtımızda
taşıyacağız?
Kendilerini sözüm ona sivil toplum örgütü gibi gören
fakat yasa ile üye olmak zorunda kaldığımız sanayi,
ticaret ve meslek odalarının varlık sebebi artık sorgulanıyor.
Zamanında "şu tüccar milletine güven olmaz" diyerek ekonomik
hayatın vesayet kurumları olarak ihdas edilen odalar
şimdi üretimin keneleri durumundadır.
360 oda içinde, uzmanlık merkezi haline gelmiş,
sektörü, beldesi ve üyelerine değer katan az sayıda
odamız var... Gerisi? Siyasete aktör, başındakine
itibar, yönetimine rozetkazandırmaktan başla hiçbir işe
yaramıyor. Ancak bu keneler sırtımıza yasa ile
yapıştırıldığından bunlardan kurtulmak öyle kolay değil.
Öncelikle sizden aidat alırlar. Yetmez; bürokrasinin
talep ettiği evrakı üretmek için sizi bir kez daha soyarlar.
Ticari sicilinizi tutuyor diye ayrıca kemirirler. Var
olduğunuza dair belgeyi onlardan almak
zorundasınız. İşbirlikçileri
noterler ve bürokrasidir. İnternet çağında böyle şeyleri
üretmek çocuk oyuncağı olsa da 1 milyon 300
bin işletmeyi, 1 milyon 600 bin esnafı kemirmek,
ciddi bir iştir.