Başlıkta hata filan yok. Kastettiğim, Rekabet Kurumu. Varlığına
dair bir sorunum yok. Ancak varlık sebebini icra ederken takındığı
rehavete dair söyleyeceklerim var.
Son zamanlarda Rekabet Kurumu'ndan onay sürecinde inanılmaz
yavaşlama gözleniyor. İhanet demeye dilim varmıyor ama rehavet
olduğu aşikâr.
Fabrika arazisi rantiyesine, Başbakan'ın da şikâyet ettiği mevzuat
üzerinden hayatı zorlaştıran bürokrasiye sözü geçmeyen Rekabet
Kurumu adeta kendisinden onay almak zorundaki yatırımcıya "bas git"
dercesine yatırım hevesini kırmaktadır.
Oysa kurum olarak misyonu rekabet ortamının sağlanması, koruması ve
geliştirilmesidir.
Rekabeti sınırlayıcı anlaşmaları, hâkim durumun kötüye
kullanılmasını ve rekabeti önemli ölçüde azaltacak birleşme ve
devralmaları önlemek üzere piyasaları izlemek, düzenlemek ve
denetlemek, rekabet kültürünü yaygınlaştırmak...
20 yıldır hayatımızdaki bu kurum rekabeti düzenlemek adına ne yaptı
derseniz, ceza ve soruşturmalar dışında dişe dokunur başarı
hatırlamayabilirsiniz. Fakat ülkeyi daha rekabetçi hale getirme
noktasından bakınca rehavet kurumu haline geldiğini görürsünüz.
Yetmiyor, özellikle ülkeye yabancı sermaye ve ileri teknoloji
girişinde, "rekabeti düzenlemek adına" sütre gibi davrandığına
tanık olursunuz. Hangi ülke, dışarıdan gelecek ileri teknolojiye
sorun çıkarır? Elbette ki rekabeti yıkıcı unsurlara karşı ülke
ekonomisini korumak için, piyasadaki rekabeti azaltıcı girişimlere
engel olunacaktır.