Dikkat bozukluğu, oldukça yayın bir sorundur ve tedavi edilmezse
belirtileri iş ve okul hayatından, ilişkilere kadar kişinin tüm
hayatını olumsuz yönde etkileyebilir. Rikkat bozukluğu ise bundan
daha da derin kalıcı sorunlar üreten bir illettir ve giderek
artmaktadır.
Bütün duygu ve düşüncelerin gücünü bir nokta, bir konu üzerinde
yoğunlaştırma, özen gösterme, önem verme, ilgiyle bakıp korum
anlamındaki dikkati ben; "aklın odaklanması" diye tanımlıyorum.
Rikkat ise daha az kullandığımız kelimedir. İncelik, naziklik,
acıma duygusu, sevecenlik anlamına gelir. Rikkati ben "kalbin
odaklanması" diye tanımlıyorum. Acaba az biliniyor olması, giderek
girift hale gelen hayat tarzımız içinde ona daha az yer vermemizden
mi kaynaklanıyor dersiniz?
Bana göre öyle... Mevcut sistemler giderek akıllanıyor, dünün
endüstri robotu mavi yakalıyı işinden ederken şimdi akıllanıyor ve
beyaz yakayı tehdit ediyor. Evimizdeki buzdolabı, altımızdaki
araba, caddedeki ATM, mutfaktaki otomat, cebimizdeki telefon, bize
laf yetiştiren SİRİ gibi yapay zekâlar.
Fakat bu akıllanma sürecinde duyarlılık, sevecenlik, incelik,
naziklik, acıma duygusu, vicdan; aynı hızla ilerlemiyor. Bir bakıma
aklı odaklayan dikkat doludizgin koşarken, kalbi odaklayan rikkat
yaya kalmış gibi görünüyor.
Bilişim; dijitalleşme, sanal dünya ve diğerleri... Dikkat edin;
hepsinin iddiası, hayatı daha kolay kılmak, üretimi daha verimli,
iş, ilişki ve iletişim