Bildik senaryo... Üstelik dakik de... Tam tahmin ettiğimiz
zamanda "start" veriliyor ve sandığı ekonomi üzerinden etkilemek
için notçular devreye giriyor.
Çifte Standard&Poor's, gece yarısı operasyonuyla, zaten
olumlamadığı yatırım yapılabilirlik notumuzu bir kademe daha aşağı
indirdi, BB seviyesine çekti. Kendi ülkesinin krizini göremeyen,
hatta verdiği notlarla CEO'su yargı önüne çıkarılan S&P'nin bu
adımı, manidar olmanın ötesinde, bir seçim kampanyası...
Referandumu hatırlıyorum. Bu dönemde de notçular, aynı merkezden
talimat almış gibi ülkemizin kredi itibarını indirmiş hatta
Almanya'da hükümete bağlı organlar dahi devreye girip "hayır
kampanyaları" düzenlemişti.
İşe yaradılar mı? Hayır. Sıfırcı hocanın bu adımı işe yarayacak mı?
Elbette hayır. Burada sorun, erken seçim kararıyla ters köşe
olmuşların, seçimi etkilemek ve ekonominin dengesini bozmak için
operasyona zamanlarının kalmaması.
Hal böyle olunca ellerinden gelen en kolay yolu seçip not
indirdiler. Bu, diğer notçuların aynı yolu denemesine engel
olmayacak. Büyük ihtimalle 24 Haziran'a giden yolda onlar da
"kırılganlık" söylemleriyle gerekçelendirecekleri not düşüşlerini
ilan edecekler.
Çifte standart dememin sebebi, krizden çıkamamış büyümesi yerlerde
sürünen ülkelerin bile notunu A'lı seviyelerde yani yatırım
yapılabilir seviyenin oldukça üstünde görenlerin bu ikircil
tutumu... Ekonomide zihinleri bulandırma saplantıları...
Avrupa içinde bile Maastricht kriterlerini tutturan yokken makro
ekonomik dengeleri sağlam olan Türkiye'ye yapılan bu tutumun
arkasında siyasi manipülasyon olmadığını düşünmek imkânsız.
Türkiye'nin notunun S400 füze alımı ile ilgisi nedir. Türkiye'ye
yapılan bu çifte standard'ı, poor (zayıf) bir değerlendirme olarak
tarihin çöplüğüne atıyoruz.