Yaklaşan seçimler öncesi partilerin ekonomik vaatlerine bakınca,
bu işi muhalefetin fazlaca dert etmediğini görüyoruz. Hal böyle
olunca seçmene ekonomik vaat, noter tasdikli emekli maaşı veya
Hilal Kart gibi kaynağı belirsiz fantastik önerilerden öteye
geçmiyor.
İnsan zihni algıladığından ötesini isteyemez. Zihin neye hazırsa,
göz onu görür ve kulak onu duyar. Çılgın projenin zihinlerimizdeki
"beklenti ufkunu" taşıdığı bu seviyede artık her proje, Kanal
İstanbul benzeri çılgın ölçekte değerlendirilecek. Hele ki projesiz
vaatlerin hemen hiç şansı yok seçmen gözünde…
Menderes'in Vatan Caddesi'ni inşasında muhalefet, bulvarın uçak
pisti kadar geniş olduğuna dikkat çekip "buradan uçakla kaçacak"
diyordu. Zira proje derken zihnimizdeki "çıta" bu düzeyde idi.
Demirel "dağları da çağları da deldik" sloganıyla, zihin çıtasını
GAP düzeyine taşımıştı. Derken Özal geldi, otoyollar, modern
havalimanları, yeni ufkumuzu donatıverdi.