Darbeci haydutların ülkeyi işgal girişimini çok şükür bertaraf
ettik, FETÖ militanlarını tepeledik. Peki, tehlike geçti mi? 15
Temmuz'dan bugüne yaşanan gelişmeler, ancak 1'inci raundu
kazandığımızı gösteriyor.
Kalkışmayı ilk haber veren emekli Albay Hasan Atilla Uğur'un
derlediği istihbarat "ikinci kalkışmaya hazır olun" uyarısıyla
şekilleniyor. İkinci kalkışmanın daha kanlı olacağını söylüyor:
"Zafer sarhoşluğu içindeyiz, tamam bu iş bitti diyenler, ABD ve
FETÖ bir daha işgale kalkışamaz dersek paramparça oluruz."
Burada sorun, ipuçları şer odaklarından "ikinci kalkışma" derken
içerideki gaflet odaklarının aymazlığıdır. Kim bu gaflet odakları?
Çok basit, yatırım için huzur ortamının geri gelmesini gözleyenler,
işsize iş vermek için teşvik kollayanlar, "efendim, güven oluşmadı"
diyerek Godot'yu bekleyenler...
Yatırım için huzur ortamını bekleyenlerin huzurunu kaçıracak bir
haberim var: Bundan sonra huzur yok... En azından uzun süre huzur
yok ve karmaşada yol alabilenler ayakta kalacak. Gaflet odakları da
yok olup gidecek...
Öğreniyoruz ki İngilizler, Güneydoğu'daki aşiretlerle 2.5 aydır
görüşüyor, özellikle Hakkâri, Van, Çıtak, Silopi, Mardin
bölgesindekilerin birikmiş borçlarını siliyor, konsoloslar
buralarda cirit atıyor.
Yeni kalkışmanın da 40 yıllık hazırlık ardından Güneydoğu'dan kaos
projeleriyle başlayacağı da artık sır değil. Şemdinli, Yüksekova,
Kızıltepe, hatta eşzamanlı büyük kentlerde PKK ve IŞİD
koalisyonları, kamuda gizlenmiş FETÖ militanları ile Türkiye
karıştırılacak.