Ak Parti'yi icra geleneğinde diğerlerinden ayıran en temel
özellik söylediğini yapması, hükümet programlarına sadakati
olmuştur. Her ne kadar Davutoğlu döneminde icraat hızında düşme
yaşansa da Başbakan Binali Yıldırım ile bu sorun giderildi.
İcraatlar için bitim tarihi veren tavrıyla Binali Yıldırım dün
Diyarbakır'da, bana göre bölge için bugüne dek açılan paketlerin en
kapsamlısını sundu ve şu ifadeyi kullandı: "Ak Parti suyun üzerine
yazı yazan bir parti değildir, ensemizde olun takip edin..."
Benim dikkatimi çeken, bölgenin ekonomik kalkınması için şimdiye
kadar yapılanlardan farklı olarak bu paketle bütüncül yaklaşımın
benimsendiği, sistemde adeta boşluk bırakmayıp A'dan Z'ye tüm
unsurların düşünülmesidir.
Misal yatırım için makine parasından bedava arsaya kadar her şeyi
düşünebilir ancak burada üretilenlerin pazarlama boyutunu
ıskalarsanız, 3 ay sonra üretirken dahi batabilirsiniz.
Başbakan dün "devletin ihtiyaç duyduğu şeyler buradan karşılanacak"
dedi ve devlet alım garantisi verdi. Pazarlamada yardım sözü veren
Başbakan'dan, buradaki girişimcileri, sürdürülebilirlik boyutunda
rahatlatacak "2027'ye dek sürecek destek" teminatı da geldi.
Paketin içeriğini bu sayfadaki metinden okuyabilirsiniz. İçerik
kadar sürecin psikolojisi ve devamlılığının gözetilmesi açısından
çok devrimci adımlar atılacağını öğrendik dün...
Yapılacak yatırımlar sayesinde istihdam oluşturma, bölge için çok
özel önem arz ediyor. Zira PKK'nın zaten zayıflayan insan gücü, bu
sayede "sıfıra doğru" seyredecek. Neticede insanların
kaybettiklerinde üzülecekleri şeyleri oluşuyor.
İş gibi aş gibi eş gibi...