Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın
"sorunlarla boğuşan coğrafyada istikrar
adaları"diye tanımladığı Körfez İşbirliği
Konseyi (KİK) üyesi ülkelerle daha yoğun
diyalog için Kuveyt yolundayız. Bölgesel ve
küresel sorunlar karşısında Türkiye ile görüşleri
örtüşenkörfez ülkeleriyle istişare ve
işbirliğine önem veriyor; "barış, huzur ve
istikrar arzu ediyoruz." Kuveyt ile
Türkiye arasındaki ekonomik ilişkiler,
tahmin edileceği gibi "potansiyelin çok
gerisinde" ve bu eksiği tamamlamak
için yollardayız yine... Referandum
sonrası Cumhurbaşkanlığı Hükümet sistemiyle,
güçlü liderlik ve siyasi istikrarın kurumsallaşmasıyla
birlikte mayıs zirveleri daha da önem
kazanıyor.
Önce Hindistan, sonra Rusya,
şimdi Kuveyt, ardından Çin ve
akabinde ABD...
Gezegen nüfusunun üçte ikisi, dünya
ekonomisinin %80'iyle, iletişim düzeyini yükseltmek ve
Türkiye'nin artan jeopolitik gücü ışığında yeni ilişkiler
kurmak, sadece siyaseten değil, ekonomik açıdan
da büyük önem taşıyor.
Kuveyt ile karma ekonomik komisyonlar, işbirliği ortak
komite toplantıları yanı sıra bölge barışına kalıcı
çözüm arayışları, mayıs zirvelerindeki genel tutumumuz
aslında... Hindistan'da görüştüğümüz pek çok grup, Türkiye'yi
sadece bölgesinin değil, uzakcoğrafyaların da istikrar
unsuru olarak gördüğünü beyan ediyordu.