Hunharca cinayet; nefret diliyle beslenenleri görünür kıldı.
Binlercemiz, tecavüz edilerek öldürülen Suriyeli hamile kadın ve 10
aylık bebeği için cenaze töreninde gözyaşı döktü.
Kadın cinayetleri bizim en büyük utançlarımızdan biri. Kadına
şiddetin aldığı canlar için kahroluyor, tepki gösteriyor, önlemek
için tedbir geliştiriyoruz. Yine de engelleyemiyoruz ve bu utançtan
kurtulmak istiyoruz.
Son cinayet, Suriyeli misafirlerimize karşı pompalanan nefret
dilinin ayyuka çıktığı zamanda yaşandı.
Kaynarca ilçesinde tecavüz edildikten sonra başına taşla vurulan
Suriyeli hamile Emani Al Rahmun ve 10 aylık bebeği Halaf'ı öldüren
sapık için lânet okuduk.
Beni kahreden ise bu cinayete karşı sessiz kalan bizdeki kadın
örgütleri… Kadın cinayetlerinde tepki veren bu STK'lar, söz konusu
Suriyeli olunca aniden tatile çıktılar, sesleri solukları kesildi.
Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği, KAGİDER, KADER, EGİKAD, Türkiye
Kadın Dernekleri Federasyonu, Uçan Süpürge ve onlarcası…
Menfur cinayetin duyulmasından itibaren yalnızca KADEM'in kamuoyu
açıklamasını, kınamasını gördük; "Suriyeli kadının katillerinin en
ağır cezayı almasını talep ediyor ve bu yürek yakan vahşeti
kınıyoruz." Peki, ya diğerleri?