Geçen yıl da benzeri olmuştu. Sandığı ekonomi üzerinden vurmak
için, doları çıldırtıp faizi 5,5 puan zıplatmak dâhil her
yol denendi. Kırılgan Beşli tanımı icat edildi, "Türkiye
en kırılgan" dendi. Notçusu, finansçısı, "kriz çıktı çıkacak"
yaygarasına başladı.
Ve Yenikapı mitinginde 2 milyon insanın dünyaya verdiği
tablo, daha sandıklar açılmadan önce okyanusun öteki
kıyısında sonuç verdi; sandıktan "tek parti ve Ak
Parti" çıkınca, en kırılgan Türkiye, yükselen
yıldıza dönüştü. Yabancı fonları korkutanların dili
değişti;istikrar adası denilir oldu.
Kırılgan Beşli'yi The Economist uydurmuştu. Cari açık
üzerinden Türkiye'ye risk iftirasıatıldı. Ancak Yenikapı
Mitingi ardından ilk ağız değiştiren Goldman
Sach idi. Borç yiğidin kamçısıdır hesabı; karı koca
takside girmiş, birinin maaşıyla taksitler, diğerininkiyle evin
geçimi tasarımı üzerinden halkın istikrara oy
vereceği öngörülmüştü.
1.6 milyon KOBİ'nin toplam 210 milyar liralık
borcu ve 14 milyon hanenin tepesindekiDemokles'in
Kılıcı gibi duran borç tavanı, tek parti ve Ak Parti sonucu
getirecek deniyordu; aynısı oldu.
Şimdi de piyasa; sandıkların kurulmasından haftalar
önce seçim sonucunu "banko Ak Parti"
diye fiyatlamaya hatta satın
almaya başladı.
Geçen hafta açıklanan mart sanayi üretim
artışı, %4,7 gibi yüksek ve sürpriz
sonuç verdi. Öncü gösterge sayılıyor ve büyümenin tahminlerin
üzerine çıkacağını gösteriyor. AB'nin1,1 trilyon
euroluk parasal genişlemesinin ihracat ve fon
akışındaki olumlu etkisi henüz ortada yok üstelik.