İstanbul'un orta yeri... Onlarca mobilya mağazası ve sergilenen binlerce ürün... Etiketlere bakıyoruz; "6.500", "13.400", "780"... Bakındığınız her neyse, görüntüsü kalitesi "değer" diyorsunuz. Ancak bir sorun var... Bu etiketler Türk Lirası değil...
Soruyorsunuz "bu rakamlar TL değilse nedir?" diye... Kimi "euro", kimi "dolar" diyor. Öyle ki bunu herkes bilir edasıyla... O an nerede olduğunuzu sorguluyorsunuz; Paris mi burası, yoksa Fifth Avenue mü? Değil tabii ki... Hâlâ İstanbul'dasınız ve ne yazık ki buralarda kendi milli paranız geçmiyor.
Peki, Türk Lirası'nın geçmediği tek yer, örnek verdiğimiz mobilyacı çarşısı mı? Ne gezer... Yığınca AVM mağazası, galeri ve benzeri Lira giremeyen yerler. Bitmedi, sayıları Türkiye genelinden 300'ü aşan organize sanayi bölgesine ne demeli?
Geçenlerde Sabah'ta yazdık; OSB'lerin yönetimlerinin arazi satışı dâhil, tüm anlaşmaları döviz cinsinden yapması maliyetleri % 30 artırmış. Metrekaresi 1000 dolardan başlayanparseller var, aracı, komisyon gibi girişimciden tırtıklanan paralar dahi döviz üzerinden talep edebiliyorlar.
Ancak bir sorun var; burası Türkiye ve kendi milli parasını kullanmayan hatta "burada TL geçmez" diyecek kadar küstahlaşan içimizdekiler...
Cumhurbaşkanı'nın "dolardan çıkın, lira ve altına dönün" uyarıları, milli seferberlikçağrıları da bunları bağlamamış görünüyor.