Türkiye'nin, bir ülkenin güvenliği, sadece savunma, askeri boyutu ile sınırlı değil hiç kuşkusuz. Türkiye'yi, bir ülkeyi kendi coğrafyasında liderliğe taşıyan dört temel güç, ekonomik güç, siyasi güç, askeri güç ve bilgi gücü olarak sıralanmakta. Bu nedenle, Türkiye'yi Avrasya'da, coğrafyasında liderliğe taşıyan bu dört sacayağının tümüne yönelik bir 'güvenlik konsepti'ne ihtiyaç duymaktayız.
Türkiye'nin ekonomik gücünü koruyacak güvenlik tedbirleri, reel sektör ve finansal sistemde oluşan ekonomik verilerin, üretim verilerinin, hane halkı ve şirket verilerinin korunabilmesinden, daha da önemlisi Türkiye sınırları içinde saklanabilmesinden geçiyor.
Şirketlerin denetimini yerli denetim firmalarının yapması
yerine, yabancı denetim firmaları ile yapmak, şirketlerimizin en
mahrem verilerinin yurtdışına çıkması anlamına geliyor.
Bu yetmezmiş gibi, gerek özel sektör, gerekse kamu kuruluşlarımız,
bakanlık ve güvenlik birimlerimiz, yönetim süreçlerini dijital
ortamda yönetmek adına, veri ve yazılım sistemlerini de
uluslararası kurumlardan sağlamaktalar. Söz konusu yazılım ve
donanımlarda yer aldığı ifade edilen 'arka kapılar'dan
aktarıldığından endişe duyulan kritik önemdeki verileri korumak
adına, dünyanın önde gelen ekonomilerinin tümü yazılım ve
donanımlarını 'millileştirmeye' özen göstermekteler.