Türkiye'deki bütün herkesin yararlanacağı paket, Meclis'ten
geçti. Bunun anlamı, halkın alım gücünün artacağı, canlanacak iç
talep ve diğer ek tedbirlerle yüksek büyümenin süreceğidir.
Güçlü ekonomi güçlü toplum hamlesiyle hükümet, dezavantajlı
kesimleri de gözetmiş, Türkiye'yi daha adil gelir dağılımına bir
adım daha yaklaştırmış oldu.
Günlerdir toplumun çeşitli kesimleriyle temas halindeyim. Çok
sayıda insanın, yakın geleceğe dair beklentilerini dinledim.
Dövizdeki son oynaklık ile oluşan havanın işleri nasıl etkilediğini
sordum.
Aldığım cevap, seçim öncesi benzer senaryolara aşina bir seçmen
olduğuna işaret ediyor. Özellikle dolar üzerinden oluşan
karamsarlığın, sürdürülebilir olamayacağını, spekülatif adımların
eskisi kadar netice vermeyeceğini belirttiler.
İş dünyasının üzerinde durduğu temel konu, bu oynaklığın seçimle
beraber azalıp yerini, daha kestirilebilir döviz kuru ve daha
kontrol edilebilir enflasyon beklentisine terk edeceğidir.
Hal böyle olunca Devlet Bahçeli'den gelen "erken seçim" önerisinin
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından "acil seçim" kararına
dönüşmesinin ekonomi ve piyasa için pratik faydası daha net
anlaşılıyor.
Burada sorun, son düzenlemelerle gelen vatandaşa yeni hayat
manzumesinin piyasaları rahatlatmak ve oluşturulmaya çalışılan
karamsar havayı dağıtmak yönünde tanıtım becerisidir.
Emekliye 2 maaş ikramiye dâhil pek çok yeni imkânın, akşam
saatlerinde, kapı aralığında ilan edilen KHK mesabesinde sunulması,
bana göre iyi olmamıştır.
Böylesi önemli sonuçlar içeren ve toplumun her kesimine rahatlama
getiren düzenlemeler, daha anlaşılır, net ifade edilmeli ki
piyasalar güven duyabilsin.