Bundan 8 yıl önce Erdoğan bir özel hastane açılışında
Ak Parti hükümetinin sağlık hedefini anlatıyordu: 'Parası olana
bakarız, parası olmayan başının çaresine baksın', yok böyle bir
şey. Göreve geldik, hastanelerden rehine toplanıyordu.
Ama şu anda bir tane böyle rehine gösteremezsiniz. Benim
vatandaşımı hastanede rehin alacak olanın alnını
karışlarım...
Bu, son derece büyük bir iddia... Gerçekleştirmek ise
daha da büyük proje idi. Fakat başarıldı. Sağlıkta
özel-kamu farkı kalktığı gibi bu alanda küresel
başarı öyküsü olduk. Şimdi bunu hastane
şehirlerle yakın coğrafyanın hizmetine sunuyoruz.
Bu iddialı sözün altını boşaltmak için sağlık sistemindeki en küçük
aksaklık dahi medya aracılığıyla büyütüldü hatta "alnını
karışlarım" sözü, alaya alındı. Ancak hayatın pratiği,sağlıkta
gerçekten çağ atladığımızın ispatı oldu.
Aziz Nesin'in eski Türkiye'yi anlatan "ölmüş eşek" adlı mizah
kitabını hatırlıyorum. Araba kazası sonrası olay yerindeki
diyalogdan aklımda kalan cümle şuydu: "Böylesi şans kimde vardır.
Çok şanslı birine ancak gelir, ambulans çarpar." Bugün yaşlısı
genci, karadan, havadan ücretsiz ambulans ile hastaneye
taşınıyor.
Bu başarının altında yatan, sadece vatandaşa sağlık
hizmetinde çağ atlatma isteği değil, aynı zamanda bunu
sağlayacak finansman yöntemleri ve proje disiplinidir.
Bütçe kaynaklarının faiz ödemeleri
tuzağından kurtarılmasıdır. Pahalı ilaca akıtılan
milyarlarıkamu sağlığına yönlendirmektir.