Bundan 4 ay öncesini hatırlayın; Moody's Teyze, notumuzu
indirdiğinde bir kaç fon çıkışı dışında fazlaca etkilememiş, bir
bakıma piyasada kendi itibarını patlatan canlı bombaya
dönüşmüştü.
Bu defa ekonomiye notçu haydutlardan çifte saldırı oldu ve çapraz
ateşte piyasanın dengesi bir kez daha test edildi. Notçu haydut
diyorum çünkü ülke kredibilitesi ilanında ekonominin temel
dinamiklerinden ziyade siyasi argümanlar ile hareket ediyorlar.
Çifte Standard Poor's, , ABD'nin notunu kırdığı için kendi
ülkesinde CEO'su hapse girmiş, küresel krizi tetikleyen dev
firmaları ise "yatırım yapılabilir" ilan etmişti. Cebine para
koyanın düdüğünü çaldıkları afişe olmuştu.
Moody's bizim notu kırdığı andan itibaren Türkiye'ye fon akışının
devam etmesini sorguladığımızda bu fonlara sormuştuk; "neden itibar
etmediniz?" diye… Cevap; "Onlar bugünü kredilendiriyor biz ise
yarını ve taşıdığınız potansiyeli…" olmuştu.
Burada dikkat çekmek istediğim konu; notçulara karşı bizdeki
ikircil tutum… Bir yandan "onlara aldırmıyoruz" efeliğindeyiz diğer
yandan bu notları bahane ederek yatırımlarımızı erteleme
kurnazlığında…
Kurnazlık zira ordusu savaştaki bir ülkede yatırımcılarımızın
çoğunun, kendi ekonomisine inancı az veya hiç yok… Saldırı
altındaki ekonomiyi savunmak, liranın dolar karşısında varlığını
savunmak sadece Merkez'e ve hükümete terk edilmiş gibi…
Oysa bu çapraz ateşe karşı koymak hatta notçuların ipliğini pazara
çıkarmak pekâlâ mümkün… Bunu; yatırımları ertelemekten vazgeçip
aksine hızlandırmakla sağlayabiliriz.