Bencil bir yapay zekâ, insanlığın başına bela olabilir mi? Kaliforniya Üniversitesi'nden Prof.
Stuart J. Russel "hem de çok büyük bela" diyor. Makineler bir kez zeki olmaya başlarsa, bu zekânın insanlığa faydasını iyi kontrol etmek şart olacak. Aksi halde yapay zekâ, çağımızın en büyük risk unsuru...
Turkcell Teknoloji Zirvesi için geldiği İstanbul'da zirve öncesi yemekte, yapay zekânın geçmişi, şimdisi ve geleceğini konuştuk.
Russel, öncelikle yapay zekânın neleri kapsadığına dair çerçeve çiziyor; Makine öğrenimi, ihtimal hesaplama, planlama, gerçek zamanlı kritik karar alma, çoklu hedef izleme, işlemsel biyoloji ve tüm bunların arka planında yatan yeni felsefe...
Robotik ve biyo-enformatik alanlarındaki çalışmalarında Russel, akıllı silahlarla kitlesel kıyım risklerinden, bencil bir zekânın insanlığa vereceği zararlardan, yeni nesil terminatörlerden söz ederken irkiliyorsunuz.
Neticede yapay da olsa bir zekâ söz konusu ve onu inşa eden, organik zekâlı beyinlerimiz.
Bu süreçte eğer siz etik değerleri ıskalar, insana özen göstermezseniz, kendi elinizle Frankeştayn inşa etmiş olursunuz.
Peki, bu işlere hiç bulaşmamak?
Bu, artık mümkün değil. Nasıl ki karşıtı veya yandaşı olsanız dahi küreselleşme sizi dönüştürüyorsa, yapay zekâ çağında bizlerin bu alanda "geri kalmaması" şart. Aksi halde başkasının hizmetindeki yapay zekâ tarafından yönetilir, sömürülür, belki de esir edilirsiniz.
Russel'e robotların zihin kodunu yazan Isaac Asimov'un 3 robot yasasını soruyorum; "günümüz