Bilim Bakanı Fikri Işık, milli elektrikli lokomotifin
gelecek yıl raylarda olacağını açıkladı dün...
Demiryollarının yeni yüzüne yakışır bir gelişme... Bu
haberin zihnimde çağrıştırdığıise çok daha eskilere
dair... 1958'de Eskişehir Cer Atölyesi, Demiryolu
Fabrikası adıyla yeni ve büyük hedefler için organize
edilir.
Bu hedef, 1961'de Türk işçi ve mühendislerinin şeref anıtı
kabilinden Karakurt'u üretmektir.
Karakurt, 1915 beygir gücünde, 97 ton ağırlığında ve 70 km/s hız
yapabilen ilk lokomotifimiz olacaktır.
Oldu da... Üstelik Karakurt tek değildi. 30'larda uçak
yapan Nuri Demirağ, çay tarımını başlatan Zihni Derin,
Devrim otomobilimiz ve sanki "bekleme" tuşuna basılmış
gibi 2000'lere kadar mola verişimiz...
Her ne kadar "icat çıkarma" diyen bir kültüre sahip olsak da...
Arada bir şeyler icatedebiliyoruz demektir bu. Fakat bununla
da kalmıyor, kendi icadımızı yok ediyoruz. İlk denizaltı
prototipi sayılan "pervaneli fıçıyı", Haliç'te şehzade sünnet
düğünü eğlencesi olarak icat ettik. Daha sonra bu fıçının eğlence
dışında kullanım alanı olabileceğine
bakmadan, mucidini ortadan kaldırdık.