Yeni Ekonomi Programı dün Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak
tarafından açıklandı ve 3'lü ayağa dayandırıldı:
Dengelenme, disiplin ve değişim... İlk etkisi, dövizde ve
fiyatlardaki oynaklığın beslediği belirsizliği azaltma
yönünde...
10 yıldır yaşanan küresel türbülanstan güçlenerek çıkan az sayıdaki
ülkelerden biri Türkiye ve şimdi dünyayı saran ateşin ısıttığı
ekonomileri dengeye oturtma yolunda olağanüstü gayretimiz söz
konusu...
Açıklama sonrası çok sayıda sanayici, işadamı, tüccar ve sektör
temsilcisiyle konuştum.
Toplantıyı izleyenlere "nasıl buldunuz?" sorusunu yönelttim. Orta
payda Yeni Ekonomi Programı'nın eyleme yönelik umutları
canlandırdığı tespiti oldu.
Bunun anlamı, dengelenme başlığı altında ekonomiyi ısıtan
unsurların, piyasaların da beklentisi doğrultusunda
tasarlandığıdır. Büyüme için getirilen yeni hedef, "temkinli"
gidişe işaret ediyor.
Disiplin, özellikle mali alanda ihtiyacımızdı.
Biliyoruz ki disiplini kaybeden her yürüyüş, hayırlı sonuç vermiyor
ve bu program ile bunun altı kalın çizgilerle çiziliyor.
Değişimi ben daima "daha iyi bir yarın uğruna, dünü geride
bırakmak" olarak tanımlamıştım. Yeni Ekonomik Program'da ihracatta
katma değer odaklı değişime dikkat çekiliyor.
Dün katıldığım Teknofest'e gelen yüz bine yakın genci gördükçe bu
değişimin aslında başladığını görüyor ve Albayrak'ın açıkladığı
Yeni Ekonomik Program ile sürecin hızlandırılacağını anlıyorum.
10 yıldır bu alanda gayretimiz vardı.
Bıkmadan usanmadan Araştırma ve Geliştirme için kaynak ayırıyoruz.
TİM'de Mehmet Büyükekşi'nin 6 yıldan bu yana iğneyle kuyu
kazarcasına inovasyon, tasarım ve markalaşamaya yönelik
gayretlerini hatırlıyor ve diyorum ki; değişim mayası tutmuş.
Yeni Ekonomi Programı'nın kamuoyunda daha iyi anlaşılması ve sadece
hükümetin değil fakat aynı zamanda sivil toplum örgütlerinin,
Anadolu'daki kurumların bu programa yönelik akort adımlar atması
hayati öneme sahiptir.
Programın gücü, ihtiyaca cevap vermeye yönelik içerik zenginliği
kadar buna uyulması, hayata geçirilme sürecine geniş katılımdan
gelir. Şimdi bizler bunu sağlamalıyız.