Acaba IMF'den sonra hayat var mı? Kayıp Yıllar 1990'larda her
Türkiye ziyareti ana gündem olan, acı reçetesiyle toplum hayatında
derin izler bırakan Uluslararası Para Fonu, zihnimizde bu soruyu
şekillendiriyordu.
Bugün Türkiye, IMF'ye borcunu sıfırlamak bir yana, 5 milyar $ borç
verme taahhüdümüz var. Alan el yerine veren el olarak kaşığın
farklı tarafındayız artık. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın
Washington gezisinde, IMF'ye ziyaret imkânı doğdu.
Hürriyet yazarı meslektaşım Vahap Munyar, Gala yemeğinde IMF İcra
Direktörü İbrahim Halil Çanakcı'dan randevu talep edince, kendimizi
IMF'nin karargâhında koridorlarda, yakamızda özel ziyaretçi
kartlarıyla dolaşırken bulduk. "İnsansız ekonomi istiyor" diye
zordaki her ülkede eleştirilen IMF'yi, kredi isteyen değil borç
veren ülkenin bireyi olarak ziyaret hoşuma gidiyor.
Çanakcı, 24 İcra Direktöründen biri olarak görev alanını şöyle
tanımladı bize: "24 İcra Direktörü'nün 8'i birer ülkeyi, kalanı 180
ülkeyi temsil ediyor. Ben, Türkiye başta olmak üzere Avusturya,
Macaristan, Çek Cumhuriyeti, Slovakya, Beyaz Rusya, Slovenya ve
Kosova'yı temsil ediyorum."