Bir ülkede Ar-Ge yatırımı düşerse o ülkenin ihracat birim fiyatı
yükselir mi? Tabii ki hayır... Aksine, daha da düşer, ihracatın
hamalı, küresel arenanın fasoncusu olursun.
Tahmin edeceğiniz gibi bizden söz ediyorum. İstanbul Sanayi odası
İSO 500 Raporu'nun detayları bize, dehşet uyarılar yapıyor ve diyor
ki; en büyük 500 firmanın ancak 12'si ileri teknolojide... 192'si
düşük teknolojiye odaklı ve gerisi vasat işlerde...
Zombi; Haiti mitlerinde büyücüler tarafından canlandırılan
cesetlere verilen addır ve popüler kültürde, uygar dünyayı istila
eden, bulduğu her şeyi yiyen ama hiçbir değer üretmeyen haline
gelenlerdir.
Önüne çıkan "hayatiyete dair" ne varsa yutan zombi kavramının
felsefi karşılığı; hayatla beslenen ama ölüm üreten hali tanımlar.
Tıpkı, bizdeki girişimcilerin yaygın tutumu gibi... İyileri özenle
ayrı tutarak diyorum ki, KOSGEB'den TÜBİTAK'a, bakanlıklardan özel
programlara, girişimciler için getirilen teşviklerle beslenenlerin
sayısı, katlanarak büyümüş.
Ben bunlara zombi girişimci diyorum. Kıt kaynakları akıttığımız,
şirketi, projesi hayat bulsun diye çırpındığımız bu "teşvik-obur"
türler, onlara aktarılan kaynağı bitirir bitirmez, yenisi peşine
düşer. Ar-Ge yapsın diye verdiğin parayla temizlikçi aidatını öder,
işletme sermayesi yapar.
Onun için eğitimler açarsın, teşvik sisteminden yararlandırırsın
ama nafile... Bitlis'te ağıl için aldığı teşviki, Bodrum'da yazlık,
İstanbul'da villa, Ankara'da kır düğününde harcar. Devletin verdiği
teşviki denetleyecek ne niyeti ne de kurumu olmadığı için zombilik,
salgın halini alır, baş belamız olur.
AR'aştırdığımız halde GE'liştiremiyor olmamızın, "Farklı olandan
KORKU, bize benzemeyenden NEFRET, rakiple düello yerine PUSU, akıl
yerine KURNAZLIK, sabır yerine TELÂŞ, merak yerine BİAT, bilgi
yerine KANAAT ve özgün yerine TAKLİT" dışındaki bir diğer sebebi de
işte bu zombi girişimci tutumudur.