Küresel büyüme 2008 mali krizi sonrasındaki onuncu şeref yılını kutluyor. Güçlü şirket karlarını arkasına alan Wall Street’te parti devam ediyor. Teknoloji ağırlıklı NASDAQ ve küçük şirketleri de kapsayan Russel yeni zirvelere ulaşıyor.
Ev sahibi Fed, zaman zaman müziği kısıp içki servisini azaltsa da misafirlerin partiyi terk etmeye niyeti yok. On yıldır parti eğlenmeye alışık piyasalar kadehlerin toplanıp müziğin tamamen kesileceğine inanmıyor.
Ancak herkesin mutlu olduğu bir yaz gecesi eğlencesinde değiliz. Partiye yancı olarak katılan bazı gelişmekte olan piyasa yatırımcıları müziğin sesi kısılıp servis aksayınca çıkış kapısına yönelmeye başladı. Kapılardaki birikme zaman zaman Müslüm baba konserlerinde olduğu gibi paniğe ve yaralanmalara yol açabiliyor.
Küresel risk iştahını bozan genele yaygın bir panik söz konusu değil. Altın ve yen gibi emin liman yatırım araçlarının değerlemelerinde rahatsız edici bir yükseliş görmüyoruz. Ancak bir yanda güçlü dolar ve yükselen faizler diğer yanda Trump’ın dış ticaret müdahaleleri, gelişmekte olan ülkelere yönelik risk iştahında bozulma işaretleri artıyor.
Oynaklıkta görünen artışa rağmen küresel sermaye gelişmiş ülke
hisselerini şirket ve devlet tahvillerine tercih etmeye devam
ediyor. Bu durumun kısa vadede değişeceğine yönelik bir işaret
görmüyoruz. Güçlü büyümeyi ve şirket karlarını arkasına alan
gelişmiş ülke hisse senetleri şirket ve devlet tahvillerine göre
daha iyi performans göstermeye devam edecek.
Gelişmiş ülke radarları Amerikan hisselerinin Avrupa’ya göre daha
güçlü bir performans göstermeye devam edeceğini gösteriyor. İtalya
ve İspanya’da yaşanan politik şoklar uygulanacak ekonomi
politikalarına yönelik belirsizlikleri artırarak Avrupa’nın ABD’ye
göre risk primini artırıyor.