ABD – Çin ticaret savaşı 34 milyar dolarlık Çin ithalatına %25 vergi konmasıyla cuma günü itibariyle fiilen başladı. Çin konuyu Dünya Ticaret Örgütü'ne taşıyacağını ve karşılık vereceğini açıkladı. Miktar olarak küçük ancak sinyal olarak çok rahatsız edici bir gelişme ile karşı karşıyayız.
1971 yılında Nixon döneminde konan yüzde 10’luk ithalat vergisi sonrasında görülen en saldırgan korumacı söylem ile karşı karşıyayız. 1995 yılında ABD ile Japonya arasında otomotiv sektöründe bir dış ticaret savaşı tehdidi yaşanmış ancak fiiliyata geçmemişti.
Trump’ın başlattığı dış ticaret yaptırımlarına Çin’in karşılık vermesi ve ABD’nin ilave yaptırımlar ile devam etmesi durumunda küresel büyümeyi tehdit eden bir ticaret savaşı ile karşı karşıya kalabiliriz. Ancak piyasa fiyatlamalarına baktığımızda henüz bu denli büyük bir riskin fiyatlanmadığını görüyoruz.
Dış ticaret savaşı endişesi ile ne ABD ne de Çin ekonomisinde rahatsız edici bir yavaşlama işareti görülüyor. ABD ekonomisi büyümenin hızlı, kar artışlarının güçlü olduğu, enfl asyonun tedricen yükseldiği bir dönemden geçiyor. Çin verilerinde sanayiden hizmetlere yöneliş ile birlikte görülen sınırlı bir yavaşlama söz konusu. Dış ticaret savaşı endişesiyle küresel risk iştahında genel bir bozulma görülmüyor. Piyasa fiyatlamaları olası bir savaşın faturasını Amerika’dan ziyade Çin’e kesiyor.
Dış ticaret savaşı endişesiyle Çin hisseleri 2018 zirvesine göre yüzde 22 gerileyip ayı piyasasına girerken, Wall Street’teki kayıp yüzde 5 ile sınırlı durumda.