Suriye’nin kuzeyindeki gelişmeler, Suriye iç savaşını küresel ölçekte bir krize taşıdı.
Rusya’nın savaşa katılmasından sonra dengeler bütünüyle değişti.
PKK’nın Suriye’deki kolu PYD-YPG’nin hem Rusya hem ABD’den destek alarak ilerlemesi, savaşın başından bu yana aşama aşama ülkedeki kontrolünü yitiren Esad rejiminin yeniden güç kazanarak başta Halep olmak üzere stratejik noktalarda kazanım elde etmesi bugünkü tabloyu meydana getirdi.
Başbakan Ahmet Davutoğlu, dün açık biçimde dünyaya rejim tarafından da hiç olmadığı kadar desteklenen YPG’nin Türkiye’nin kırmızı çizgi ilan ettiği Azez’e girmesine izin vermeyeceklerini ilan etti.
YPG’nin ele geçirdiği ve Türkiye’nin uyarısına rağmen boşaltmayacağını açıkladığı havaalanının da gerekirse kullanılamaz hale getirileceğini söyledi.
Rusya’nın piyonu gibi davranan YPG güçleri ve PYD güçleri Azez’e dönük saldırılara devam eder ve mülteci akınlarına sebebiyet verirlerse onlara da en kararlı şekilde mukabelede bulunulacağını duyurdu.
Türkiye’nin uluslararası hukuka saygılı olduğunu ancak kendi güvenliği neyi gerektiriyorsa o adımı atmaktan da tereddüt etmeyeceğini vurguladı.
70 ölü 80 yaralı
Dün Davutoğlu’nun bu açıklamaları yaptığı saatlerde Genelkurmay Başkanlığı’nda kritik bir görüşmenin gerçekleştiğini öğrendim.
Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hulusi Akar, İçişleri Bakanı Efkan Ala ve başka komutanların da katılımıyla mini bir güvenlik toplantısı gerçekleştirildi.