Önce KCK yürütme konseyi eş başkanı Cemil Bayık, ardından yürütme konseyi üyesi Duran Kalkan 2016’nın bahar aylarına doğru uygulayacakları stratejiyi açıktan ilan etti.
“Mevcut durumda silahı mücadeleye son vermek için hiçbir neden
yok” dediler ve içinden geçmekte olduğumuz haftaları işaret ederek,
“iç savaş Türkiye’de ağırlaşacak” mesajını verdiler. Bu
kararlılığın bölgesel savaş ortamından ayrı düşünülemeyeceğine
vurgu yaptılar.
Mart ayında büyük bir direniş süreci yaşanacağını söylediler.
Duran Kalkan malum; Ankara’da asker servislerine dönük saldırının
gerçekleştiği Merasim sokak eylemini üstlenen TAK’ın fikir
babalarından.
Kalkan’ın, Kızılay saldırısından bir gün önceye denk düşen, PKK’nın
10 örgütle güç birliği yaptığına dönük açıklamasına da dikkat.
“Silahlı mücadele de dahil eylem birliğini” ifade eden bu güç
birliği, MLKP, TKP/ML, THKP-C/MLSPB, TKEP-L gibi örgütlerle kurulan
ittifakı ifade ediyor.
Kızılay saldırısı, PKK’nın, Suriye’de uluslararası düzeyde
kazandığı meşruiyeti, Türkiye’de şehir savaşları bataklığında bölge
halkı üzerinde kaybetmeye başladığı bir sarkacın ortasında
geldi.
Üstelik, Merasim sokak saldırısının ardından başkent tam bir
güvenlik alarmı vermişken, şehrin her köşesinde devlet teyakkuz
halindeyken.
5 ayda üç büyük eylemle sarsılan Ankara’da durum bu tablo üzerinden
analiz ediliyor.
Güvenlik kaynaklarınca ve hükümet cephesinde yapılan
değerlendirmeler ışığında sıralayabileceğimiz maddeler şöyle: