Askeri kaynakların verdiği bilgiye göre 100’er metre arayla 700 kiloluk patlayıcılar döşeyen teröristler, önce askeri kışladan çıkarmak için ihbarda bulundu. Patlayıcıları imha etmek üzere gelen ilk zırhlı araca saldıran PKK’lılar yardıma gelen diğer zırhlı araçların geçişi sırasında ‘uyuyan mayınları’ çektikleri kabloyla patlattılar
Dağlıca’da son yılların en büyük terör saldırılarından biri
gerçekleşti.
Saldırının üzerinden neredeyse 24 saat geçmesine rağmen şehit
sayısının açıklanamaması ve bu süreçte ortaya atılan spekülatif
haberler Türkiye’nin bölgeden gelecek haberlere kaygıyla kulak
kesilmesine yol açtı.
Sonuç 16 asker şehit oldu.
Dün; saldırının oluş biçimi, Genelkurmay Başkanlığı’nın neden geç
açıklama yaptığı ve devletin bundan sonra terörle mücadelede
izleyeceği yola ilişkin edindiğim bilgileri şöyle
aktarabilirim:
İhbar sonrası pusu
4 Eylül’den bu yana güvenlik güçlerinin yoğun operasyonlar yaptığı
ve 35 teröristi etkisiz hale getirdiği bölgede zaten yoğun güvenlik
önlemleri alınmış durumdaydı.
PKK’nın son dönemde sürekli yola el yapımı patlayıcı (EYP)
döşeyerek saldırılarını gerçekleştirmesi nedeniyle, güvenlik
kuvvetleri özellikle bu konudaki ihbarları sıcağı sıcağına
değerlendiriyordu.
Önceki gün 14.55 sıralarında da Dağlıca Gürkavak byola patlayıcı
yerleştirildiği ihbarı geldi.
Bunun üzerine Dağlıca’daki taburdan Mayın-El Yapımı Patlayıcı Timi
(METİ) bölgeye hemen intikal etti.
PKK’nın “3 aşamalı pusu” planının ilk ayağı ihbar ve METİ timinin
bölgeye gelmesiyle gerçekleşti.
Geldiği bölgede 3 EYP bulan METİ timinin 3. patlayıcıyı imha ettiği
sırada dağlık kesimden askerlerin üzerine ateş açıldı.