Yüksek Seçim Kurulu, 60 günlük referandum maratonunun takvimini belirledi, artık halka kendini anlatma ve halkın vereceği yanıtı bekleme dönemi başladı.
“Evet” ve “hayır” cephelerinin kimlerden oluştuğu malum.
Hangi parti “evet” diyor, hangi sivil toplumu “hayır” istiyor, kim nerede etkili?
Bütün mesele, oyunun rengi belli olmayanları ikna etmek.
Henüz yüzde 51-54 bandında
Dün TBMM’de partilerin grup toplantıları vardı.
Her salı olduğu gibi bakanlar, iktidar ve muhalefet milletvekilleri, partililer Meclis’teydi.
Başbakan Binali Yıldırım ile selamlaştık.
Başbakan moralli görünüyordu. Grup toplantısı çıkışında kendisiyle fotoğraf çektirmek isteyenlerin hiçbirini kırmadı.
Kulislerin gündemini elbette referandum süreci, anketlerdeki son durum ve çıkabilecek olası sonuçlar oluşturuyordu.
Ak Partililerle yaptığı sohbetlerde, hem partiye ulaşan son anketlerin verilerini hem de izlenecek stratejiye yönelik alınan kararları konuşma imkânı buldum.
En doğru bilgilere hakim, etkili bir isimle yaptığım sohbetten aldığım bilgilere göre, Ak Parti’ye ulaşan son anketlerde “evet” yüzde 51 ile 54 bandında seyrediyor.
Birden fazla şirketten gelen anketlerin hiçbirinde bu bandın altına inilmiş ya da çıkılmış değil.
Ak Parti, henüz anketlerde yüzde 55’i göremedi, ancak destek yüzde 51’in altına da inmiyor.
Son Ak Parti oyu yüzde 54.4
Henüz yolun başında olunduğundan destek oranının her geçen gün biraz daha artacağı düşünülüyor.
İlerleyen süreçte bu desteğin artabilmesi için de, “peşini bırakmamak kaydıyla...” şerhi düşülüyor.
Sıkı çalışılmazsa, hedeflenen oranlara ulaşılamayabileceği gibi bu oranların da aşağıya düşme riskinin bulunduğu gerçeği üst yönetim tarafından stratejinin ana noktasını oluşturuyor. Bu gerçek teşkilatlara da sürekli bir uyarı olarak anımsatılıyor.
Ak Parti’nin seçim başarılarının sırrının işin peşini bırakmamak olduğu uyarıları teşkilatlara sürekli yapılıyor.