Türkiye’nin Suriye sınırında sıcak günlerden geçiliyor.
Ateşin ne kadar yükseldiğini gösteren emareler malum.
Çankaya Köşkü’nde Başbakan Binali Yıldırım başkanlığında
gerçekleştirilen son güvenlik toplantısının ardından Hatay
Reyhanlı’daki Cilvegözü Sınır Kapısı’ndan geçişlere sınırlamalar
getirilmesi, sınır hattında alınan önlemlerin artırılması
emarelerden bazıları.
Dün bu önlemlere neden gerek duyulduğu sorusuna Cumhurbaşkanı
Tayyip Erdoğan, daha da sıcak gelişmelerin yaşanabileceğini
gösteren şu yanıtı verdi:
“Şu anda biz insani yardıma yine varız. O noktada Cilvegözü’nü açık
tutacağız ama bunlar gıdadır, ilaçtır, giyim vesaire... Fakat iş
silah gibi vesaire, bu tür şeylere dönerse, buna yol vermemiz,
müsaade etmemiz mümkün değil. İdlib’de ise görüşmelerimiz devam
ediyor. Moskova görüşmeleri, eğer uygulamadaki Astana,
güvenli bölge vesaire bunlar da bu değerlendirmenin içinde yer
alması halinde İdlib’i süratle çözüme kavuşturacağız diye
düşünüyorum.”
Ankara
teyakkuzda
Cilvegözü Sınır Kapısı, sadece İdlib açısından değil, PYD’nin
kanton ilan ettiği Afrin’e sağlanan geçişler açısından da kritik
önemde.
Bu açıdan bakıldığında Türkiye, geçici bir önlem gibi görünen
Cilvegözü Sınır Kapısı’nı insani yardım dışında bütün faaliyetlere
kapatarak bir taşla birçok kuş vurmaya çalışıyor.
Saha, sıcak gelişmelere gebe. Bunu ABD’nin İdlib’e El Nusra
hakimiyeti gerekçesiyle askeri müdahalesinden Türkiye’nin atmak
zorunda bırakılacağı adımlara kadar geniş bir yelpazede
değerlendirebiliriz.
Sahadaki durumu şöyle özetleyebiliriz.