12 Eylül rejimi- nin dayattığı yüzde 10 seçim barajının
düşürülmesi yeniden gündemde.
Yetkili ağızlardan barajın tamamen kaldırılmasının tartışmaya
açılmıyor olması ayrı bir çelişki oluşturmakla birlikte, yüzde 10
ayıbının ortadan kaldırılabileceğine dönük irade beyanları
önemli.
Türkiye, seçim barajı meselesiyle 7 Haziran günü hesaplaştı. Ancak
ne acıdır ki bu büyük hesaplaşma ortalama seçmen açısından, “Baraj
kaldırılmalı” bilinciyle değil, “HDP barajı aşmalı” niyetiyle
yaşandı.
HDP’nin barajla imtihanından galip çıkmasının en yakıcı sonucunu
tek başına iktidar olamayan Ak Parti yaşadı.
Gösterişli bir ambalaja sahip, ancak içindeki henüz bilinmeyen
koalisyon paketlerinden bir hükümet çıkamazsa erken seçim
kaçınılmaz olacak.
Ankara’da, “Bütün yollar erken seçime çıkıyor” diyenlerin sayısı
artarken baraj meselesinin yeniden ısınıyor-ısıtılıyor olması bir
samimiyet testi aynı zamanda.
Hatırlanacağı gibi Ak Parti, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın
Başbakanlığı döneminde barajın düşürülmesi konusunu demokratikleşme
paketi içerisinde gündeme getirmiş, ancak bunu dar bölge ya da
daraltılmış bölge seçeneklerini sunarak, bir sistem değişikliği
koşuluna bağlamıştı.
Ak Parti’nin, seçenekli önerilerine muhalefetten istediği karşılığı
bulamaması üzerine baraj meselesi unutulmuştu.
7 Haziran seçiminde HDP yüzde 10’luk barajı aşıp yüzde 13 oy olarak
80 milletvekiliyle parlamentoya girmeyi başardı.
Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun 3 gün önce NTV’de seçim barajının
yüzde 5 ya da 7’ye düşürülebileceği yönündeki açıklamalarıyla konu
yeniden ısındı.
Kulislere yansıyan bilgiler gösteriyor ki Davutoğlu’nun ikinci tur
koalisyon görüşmelerinde masaya getireceği dosyalardan birinde de
baraj konusu olacak.