Serpil Çevikcan Milliyet Gazetesi

Baykal: 338’le her an her şey olabilir

Cumhurbaşkanlığı sistemine oturtulan yeni anayasaya teklifine ilişkin TBMM Genel Kurul aşaması önceki gün başladı. Beklendiği gibi taktiksel ve gerilime dayalıydı. Bu atmosfer iki hafta Meclis’e hakim...

11 Ocak 2017 | 21.335 okunma

Cumhurbaşkanlığı sistemine oturtulan yeni anayasaya teklifine ilişkin TBMM Genel Kurul aşaması önceki gün başladı.
Beklendiği gibi taktiksel ve gerilime dayalıydı. Bu atmosfer iki hafta Meclis’e hakim olacak.


Sonuçta kararı Meclis verecek, buradan çıkan karar halkoyuna gitmek yönünde olursa noktayı da millet koyacak.
Meclis’in ilk günkü mesaisinden izlenimlerimi dün paylaşmıştım.
Yeri gelmişken iki konudaki şerhimi de kayda geçmek isterim.
Birincisi, CHP Antalya Milletvekili Deniz Baykal’ın konuşmasının son bölümünde hemen kendini gösteren süre kısıtlaması meselesi.
Bir yönetim devrimi olarak nitelendirilen, büyük bir dönüşüm reformu anlamını taşıyan ve milletin onayına gitmesi çok muhtemel böyle bir konuda konuşmacıların süresini kısa tutma tercihinin ve canlı yayın kısıtlamasının izahı zor.
İkincisi ise iktidar milletvekillerinin oy kabinlerinin önünde sergiledikleri tutum.
Grup kararı bile alınamayan böylesi bir oylamada gizli olması gereken tercihin, Meclis’in mehabetini de zedeleyecek görüntülerle kullanılması.
Dileriz bundan sonra dikkat edilir.
Dün Baykal ile bir telefon görüşmesi yaptım.
Önceki gün, Başbakan Binali Yıldırım’a, “Deniz Bey’in konuşmasını nasıl buldunuz?” diye sormuştum.
Cevabı, “İyi bir hatiptir ama bu sefer orta seviyede buldum” olmuştu.
Uzun siyaset yolculuğunda parlak konuşmaları ve sert çıkışlarıyla tanınan Baykal’a, “akil adam” niteliğini öne çıkaran konuşmasının tonu konusundaki yorumları sordum. Başka sorular da yönelttim.
Açıklamaları özetle şöyleydi:

‘Derdimiz ikna etmek’

“TBMM’de çok belirleyici bir karar alacak olan milletvekili arkadaşlarımın aklına, sağduyusuna ve vicdanına yönelik bir konuşma olarak düşündüm. Bir polemik, suçlama konuşması, teklifi getirenlere hakaret niteliğinde, birilerinin ‘oh’ deyip rahatlamasına yönelik bir kurgulama yapmadım. Böyle yapılabilirdi ama Meclis’e konuşacağız ve milletvekilleri bir karar alacak. Derdimiz bu insanları ikna etmek, onların vicdanına hitap etmektir. Polemik kaygım olmadı. Ben günlük siyaset için burada değilim dedim. Onu söylediğin zaman, ‘Deniz’in günlük siyaset konuşmalarını beklemeyin’ demektir.

YAZININ DEVAMI

YAZARIN DİĞER YAZILARI
24 Haziran sonrasındaki şema 30 Mayıs 2018 | 8.913 Okunma Gençleri hangi parti kazanacak? 26 Mayıs 2018 | 7.562 Okunma Güçlü Meclis, güçlü hükümet 25 Mayıs 2018 | 199 Okunma 1. bölge, 1. sıra büyük sorumluluk 23 Mayıs 2018 | 612 Okunma Liste kulisleri 19 Mayıs 2018 | 8.488 Okunma