Dün itibarıyla, koalisyon formülleri konusunda,
“sürdürü-lebilirlik” kriterine göre iki seçenek belirginleşmiş
durumda.
Bunlar Ak Parti-MHP ve Ak Parti-CHP seçenekleri.
Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun, “Türkiye’yi istikrarsızlığa
sürükleyecek bir girişim peşinde olmayız. Omuzlarımızda hükümet
kurma sorumluluğu var. Bunu sonuna kadar deneyeceğim”
değerlendirmesi geçerliliğini koruyor.
Bu durum, pazartesi günü Parti Meclisi’ni toplayarak kararını
netleştirecek olan CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun, partiyi
iktidar yapma esaslı yaklaşımı için de geçerli.
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin, Milliyet’e yaptığı, “HDP’yi
yok sayıyoruz” açıklaması da MHP’li koalisyonlar konusundaki
seçeneği 1’e indirdi. Ak Parti-MHP alternatifine sıkıştırdı.
Bahçeli’nin sözleri
Öncelikle, Bahçeli’nin dün gazetelere yaptığı açıklamaların Ak
Parti ve Başbakanlık çevrelerinde ihtiyatlı bir tepkiyle
karşılandığını vurgulayalım.
MHP liderinin, koalisyon seçenekleri konusunda kullandığı
ifadelerin daha çok HDP karşıtı MHP seçmeni ve kamuoyuna dönük
mesajlar içerdiği düşünülüyor.
Bahçeli’nin açıklamalarının, Ak Parti ile olası koalisyon için arka
kapı diplomasisine imkân verdiği kaydediliyor.
Davutoğlu cephesinde, MHP liderinin sözlerinden not edilen önemli
bir bölümü, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’a yönelttiği eleştiriler
oluşturuyor. Ancak, “istifa çağrısı” gibi yaklaşımların reel
politikle uyuşmadığına vurgu yapılıyor.
Sürreal talepler
Ak Parti yönetiminde CHP kulislerinden ve partinin önde gelen bazı
isimlerinden yansıtılan taleplere ilişkin ciddi tepki var.