Ankara, olağanüstü günlerden geçiyor. 1 Kasım’da yapılacak tekrar seçimin zorunlu kıldığı seçim hükümetinin kurulmasına saatler kalırken, dün tam anlamıyla bir Türkeş depremi yaşandı.
Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun Geçici Bakanlar Kurulu’nda yer alması için teklif götürdüğü 3 MHP’liden biri olan Genel Başkan Yardımcısı Tuğrul Türkeş’in söz konusu teklifi kabul etmesi, yakın siyasi tarihimizde benzerini az rastlanabilecek önemli çıkışlardan biri. Bu kararın, partide son söz değil, tek söz sahibi olan Devlet Bahçeli ve yakın çevresinde büyük bir öfkeyle birlikte ve şaşkınlık yarattığı ortada.
Burada kritik soru, Davutoğlu’nun Türkeş’e teklif götürürken,
olumlu yanıt alıp almayacağından ne kadar emin olduğu. Ankara
kulislerinde dün kulaktan kulağa fısıldananlar Türkeş’in teklife
olumlu yanıt vermesinin Başbakanlık cephesinde hiç de sürpriz
olmadığı yönünde.
Sonuç olarak, milliyetçi hareket davasının lideri Alpaslan
Türkeş’in oğlu sıfatıyla bu cephedeki özgül ağırlığı
tartışılmayacak düzeyde olan Tuğrul Türkeş’in seçim hükümetinde Ak
Parti ve HDP’li üyelerle birlikte yer alacak olması, uzun bir süre
tartışılacak.