Kültür ve Turizm Bakanı Mahir Ünal, Türkiye’ye yönelik terör saldırılarından sonra dikkatlerin en çok odaklandığı isimlerin başında geliyor.
Saldırıların ve Rusya krizinin turizme olumsuz etkisi, ekonomiyi de yakından ilgilendiren bir başlık.
Ünal, bu nedenle koltuğa oturduğundan bu yana bir yandan
turizmin en az kayıpla
bu süreçleri atlatması diğer yandan turizmde ürün çeşitliliği
üzerinde kapsamlı çalışmalar yapıyor.
Bakan Ünal, Ankara ve İstanbul’a iki büyük opera salonu yapılacağını söyledi.
Gazetelerin Ankara temsilcileri ile haftabaşında kahvaltıda buluşan Ünal, yaptıklarını ve yapacaklarını, sektörün gelişmelerden nasıl etkilendiğini ve bu etkilerin nasıl en aza indirilebileceğini anlattı. Ünal’ın sözlerini şöyle aktarabilirim:
GERİLİM ALANI OLMASIN: (Atatürk Kültür Merkezi’nin akıbeti ne olacak?) Kültür ve sanat ile ilgili konuların bir gerilim alanı haline getirilmesine karşıyım. Türkiye’nin güçlü bir opera geleneği vardır açıklamasını yaptım. Küçük çapta bir tartışma başladı ‘var mıdır, yok mudur?’ diye. Ne güzel. Bunu bir gerilim hattına dönüştürmeyelim. Ama AKM üzerinden oluşan, TUSAK üzerinden oluşan belli gerilim hatları var ve ben bu gerilim hatlarına takılıp kalmayı düşünmüyorum. Bu konuda bir fikri olan var ise dinlemeye her zaman açığım.
ANADOLU KÜLTÜR KÜLLİYESİ: (Ankara’daki Atatürk Kültür Merkezi alanı için ne düşünülüyor?) Düşündüğümüz sadece bir müze yapmak değil. Ankara’ya yakışır kültür ve sanat mekanlarının bulunduğu, geniş bir planlama gerçekleştirmek. İçerisinde milli kütüphanenin, müzenin, geleneksel sanatlara yönelik sanat atölyelerinin, tiyatro salonlarının ve kongre merkezlerinin olduğu, Anadolu’nun bugüne kadarki hikayesinin olduğu büyük bir Anadolu Kültür Külliyesi düşünüyoruz.