Cumhur-başkanı Tayyip Erdoğan’ın hitabet yeteneği konusunda
herhalde rakipleri de dahil herkes hemfikirdir.
Erdoğan’ın hitabet yeteneği toplumu etkileme konusunda diğer
liderlere göre çok önemli bir avantaj.
Bu avantajını da iyi kullandığı biliniyor.
Cumhurbaşkanı olarak törenlerde, toplantılarda yaptığı
konuşmalarda, salondaki muhataplarından çok doğrudan “vatandaş”a
seslenmeye özen gösteriyor.
Cumhurbaşkanı’nın etkili konuşmasındaki önemli etkenlerden biri de
ele aldığı olaylara, her zaman vatandaşın gözüyle bakması, o empati
içinde konuşması.
Erdoğan, son dönemlerde sinir uçlarına yaptığı dokunuşlarla bastığı
alanı hem yurtiçinde hem yurtdışında sürekli genişletmeye özen
gösteriyor.
Beştepe’de en son 35. Muhtarlar Toplantısı’nda yaptığı konuşmadaki
yelpaze ve dokunuşlar çok dikkati çeken bir örnekti.
İlk kademe ile son kademe
Muhtarları Beştepe’de düzenli olarak toplamak Erdoğan’ın
Cumhurbaşkanlığı döneminde geliştirdiği bir yöntem.
Ve görüldü ki muhtarlarla doğrudan temas, siyasal ve sosyal alanda
en etkili iletişim yöntemlerinden biri.
Toplumun kılcal damarlarına ulaşmak için muhtardan daha kestirme
bir damar yok aslında.
Erdoğan, diğer liderlerde hemen hemen hiç görülmeyen bu kanalı ilk
tespit eden ve muhtar üzerinden mahalleye, sokağa, ev ev insanlara
ulaşan en geniş ağı devreye sokan lider oldu.
Muhtarların vatandaşa yakınlığı dışında, demokrasinin ilk kademe
temsilcileri olması da siyasal etkiyi katlayan bir özellik.
Cumhurbaşkanı, her konuşmasında bu özelliğe dikkati çekiyor,
muhtarları onore ediyor.
“Seçilmişlik” ölçüsü üzerinde, memleket meselelerinde ilk kademe
seçilmişler olarak muhtarlarla, son kademe seçilmiş olarak
Cumhurbaşkanı’nın, “ortak yetki ve sorumluluk” taşıdıklarını
vurguluyor ve bu yolla doğrudan tabandaki sosyal ve siyasal ağa
hitap ediyor.