Cumhurbaşkanı Erdoğan, ‘Avrupa Birliği adeta bizi zorlayarak AB sürecinin dışına çıkmamızı istiyor. Sabredemeyiz. İleride gerekirse halkımıza sorma yoluna gideriz. Milletimiz ne derse onu yaparız’ dedi
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Belarus gezisinden Türkiye’ye
dönerken gazetecilerin sorularını yanıtladı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Belarus gezisinden
Türkiye’ye dönerken gazetecilerin sorularını yanıtladı. ABD’nin
yeni Başkanı Donald Trump ve yakın ekibinin kendileriyle benzer
düşünceleri olduğunu belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Trump,
FETÖ’den para alarak seçimi kazanmadı ki. Kendi imkânlarıyla geldi.
Diğer tarafla ilgili olarak, onların malum yapıdan para alındığına
dair söylentiler basına da yansıdı. Bu iddiaların inceleneceğine
dair haberler de var” diye konuştu.
15 Temmuz’daki darbe girişimlerinin püskürtülmesinin, darbecileri
deliye çevirdiğini kaydeden Erdoğan, “Şimdi bunların sığındıkları
bir teori var: “Darbeler başarılı olamazsa suikastler dönemi
başlar” teorisi. Fatih (Derik Kaymakamı) yavrumuz belki de bu
suikastlerden biri oldu. Daha farklı isimleri de hedef alabilirler.
Dikkatli olmak lazım. Ama bizler şehadete inanmış insanlarız. Ölüm
er veya geç mukadder” dedi.
Belarus gezisinden Türkiye’ye dönerken soruları yanıtlayan
Erdoğan’ın açıklamaları şöyle:
İDAM KARARINA UYARIM: Türkiye’den Belarus’a Cumhurbaşkanı düzeyinde
ilk ziyareti gerçekleştirmiş olduk. Doğrusu Lukaşenko farklı bir
insan. Belarus gibi bir ülkeyi ayağa kaldırmak noktasında kararlı
bir insan. Bu çerçevede mesela Belarus’ta idam cezasının
mevcudiyeti nedeniyle Avrupa’dan gelen baskılara da değindi. Ben de
kendisine 15 Temmuz sonrasında, AB’den bazı yetkililerin bombalanan
parlamentomuzu ziyaret dahi etmeden hemen kınamalar yapmaya
başladıklarını anlattım. 15 Temmuz’dan sonra Türkiye’de de idam
konusunun konuşulmaya başlandığını aktardım. “Milletin iradesi neyi
gerektiriyorsa ona bakarız. Türkiye’deki yasalar milli iradenin
Parlamento’ya yansımasıdır. Eğer Parlamento o tür bir kararı (idam
cezası) verirse, o karara ben Cumhurbaşkanı olarak uyarım”
dedim.
TAKVİMLE İLGİLİ KONUŞMAM: (Anayasa değişikliği konusunda Sayın
Başbakan ile Sayın Bahçeli görüştü. Referandum gerçekleşir ve kabul
edilirse Başkanlık seçiminin 2019’a kalıp kalmayacağı konusunda bir
tavsiyeniz var mı? Türkiye’nin ihtiyacı hemen Başkanlık seçimine
gitmek mi, 2019’u beklemek mi?) Şu anda, bu safhada benim takvimle
ilgili açıklamada bulunmam doğru olmaz. Öncelikle, Sayın Başbakan
ile Sayın Bahçeli’nin yaptığı görüşmeyle alakalı olarak her iki
taraf ikişer-üçer arkadaş belirleyip onlar bir çalışma yapacak. O
çalışmadan sonra sanıyorum tekrar bir araya gelecekler. Onlar yol
haritasını nasıl belirleyecekler? Dolayısıyla takvimin nasıl
belirleneceğine, sürece hep birlikte şahit olacağız. Temennimiz
odur ki bir an önce hayırlısıyla bu iş artık ülkenin gündeminde çok
daha olumlu istikâmette yerini bulsun.