Çok bilin-meyenli Ortadoğu denkleminin çözümü ya da
çözümsüz-lüğünün belirleneceği son düzlüğe girilmiş durumda.
Uzun yıllardır devam eden Suriye iç savaşında tablonun 2017’de
biraz daha net olması bekleniyor.
ABD’nin işgalinden bu yana istikrarsızlığın hakim olduğu Irak’ın
akıbetinin de yine gelecek yıl daha belirgin hale geleceği ifade
ediliyor.
Her iki ihtimal DAEŞ’in devreden çıkarılmasına bağlı.
Bu nedenle örgütün işgali altında bulunan Irak’ta Musul, Suriye’de
Rakka’ya düzenlenecek operasyonlar hayati önemde.
DAEŞ’in devreden çıkarılmasıyla her iki ülkede masa yeniden
kurulacak.
Örgütün bölgeye yerleştiği dönemde sadece izlemekle yetinen süper
güçlerin, “Sen mi kurtaracaksın yoksa ben mi?” kavgası da kurulacak
o masadaki yer kapma kavgasından kaynaklı.
Hem Rusya hem de ABD, iki ülkedeki siyasi iklimin, Ortadoğu’nun
geleceği bakımından büyük önem taşıdığının farkında.
Hem siyasi hem de askeri açıdan Irak ve Suriye’de hakim olacak
güçlerin yeni Ortadoğu stratejisinin başat aktörleri olacağı
biliniyor.
Dünyanın gözünü çevirdiği bu iki ülkedeki durum, Türkiye, İran,
İsrail, Suudi Arabistan, Ürdün gibi bölge ülkelerini de yakından
ilgilendiriyor.
Elbette geleceğini pastadan pay kapmaya bağlayan PKK başta olmak
üzere birçok terör örgütünü de.