“Farklı bir cumhurbaşkanı olacağım” diyen Cumhurbaşkanı Tayyip
Erdoğan’ın attığı farklı adımlardan birine tanık olduk dün.
Erdoğan, seçim sonuçlarının yarattığı sarsıntıdan koalisyon
arayışlarına evrilen Ankara’da güne damgasını vuran bir görüşme
gerçekleştirdi.
CHP’nin eski Genel Başkanı, Antalya milletvekili Deniz Baykal’ı
ikamet ettiği Dışişleri konutunda ağırladı.
“Görüşmeyi kim istedi” sorusunun yanıtı, “Saray yerine niye konutta
görüştüler” sorusunun yanıtından daha kıymetli. Görüşme talebinin
Cumhurbaşkanı’ndan geldiği Baykal tarafından açıklandı.
Baykal, Türk siyasetinin hafızası olarak nitelendirilebilecek
isimlerin başında yer alır.
Siyasette pek çok görev üstlenen, çalkantılı dönemlerde kritik
işlevler gören Baykal, duayen bir siyasetçi olarak muhalefet
partisinin eski Genel Başkanı sıfatının ötesinde bir isim. Öyle
anlaşılıyor ki Baykal’ın dün Cumhurbaşkanı ile yaptığı görüşmenin
çerçevesi de daha çok devlet adamlığı, akil adamlık sıfatının
yarattığı bir sonuç.
‘Sıcak, yumuşak bir sohbetti’
Yumrukların bu kadar sıkılı olduğu bir seçim kampanyasının ve
iktidar hesaplarını alt üst eden seçim sonuçlarının ardından “şimdi
ne olacak” paniğini dağıtabilecek bir adımın atılmasını önemsemek
gerekiyor.
Bu açıdan Erdoğan’ın davetinin normalleşmeye katkı sağlayacağına
kuşku yok.
Dün görüşmeden sonra sohbet ettiğim Baykal da, “Çok sıcak, yumuşak,
medeni bir sohbet oldu. Ben Sayın Cumhurbaşkanı’nın ortaya çıkan
tabloda normalleşmeye katkı yapması gerektiği yolundaki görüşlerimi
anlattım. Bunlar doğal olması gereken şeyler. Herkes birbirini
dinlemeli” dedi.