Bir kadının askerlik mesleğini seçmesi zordur.
Hele ki Türkiye’de.
Askerliği seçmesi, çok şeyden de vazgeçmesi anlamına gelir.
Okul yılları, genç kızlık dönemi yaşıtlarından farklıdır.
Gezdiği yerler, kıyafetleri, temsil ettiği değerler.
Mücadele ettikleri, aşmak zorunda kaldığı engeller.
Arkadaş ortamı bile farklıdır.
Bir bölümü komutanı, bir bölümü emrindeki asker olan çoğunluğu
erkek bir çevrede büyür.
Mesleğinde yükselirken kendisinden önce az kadının o yollardan
geçmiş olması nedeniyle genellikle “ilk” unvanı alır.
İlk kadın bölük komutanı, ilk kadın tabur komutanı.
Türkiye’nin önceki gün gözyaşlarıyla ebediyete uğurladığı Yarbay
Songül Yakut, tüm bu yollardan geçerek mesleğinde yükselmişti.
Daha 41 yaşında, ülkeyi yasa boğan helikopter kazasında yaşama veda
etti.
Arşive tek bir isim üzerinden baktığınızda bile ülkenin geçtiği
zorlu yolları da görüyorsunuz.
Yakut’un yaşam hikâyesinin izini sürerken, o zor yıllardan, büyük
mücadelelerle geçtiğini anlıyorsunuz.
Yakut, Jandarma Genel Komutanlığı’ndaki ilk kadın
komutanlardan.
13 yıl önce ilk kadın İlçe Jandarma Bölük Komutanı sıfatıyla
Beypazarı’na atandığında yapılan röportajda, “Ülkenin değişen
çehresiyim” diyor Yakut.
Büyük gururla, kadınların kendisiyle gururlandığını, hem disiplinli
hem makyajlı olduğunu anlatıyor.
Annesiyle birlikte Beypazarı’ndaki lojmanda yaşadığını, yemekleri
de kendisinin yaptığını.
2012’de ise Yakut’u, Jandarma bünyesinde oluşturulan Aile İçi
Şiddetle Mücadele ve Çocuk Birimi’nin başında görüyor Türkiye.