Türkiye’nin öncelikli iki meselesi, bölücü terörle mücadele ve FETÖ ile mücadelede.
Birincisi 40 yıldır sürüyor. İkinciyle mücadele ise 17-25 Aralık 2013’ten sonra kısmen, 15 Temmuz 2016’dan itibaren de topyekûn yürütülüyor.
Hal böyle olunca, bir araya geldiğimiz kabine üyelerinin
açıklamaları da sorularımız ve aldığımız cevaplar da bu iki konuda
yoğunlaşıyor.
Dün bizi kahvaltıda ağırlayan Çevre ve Şehircilik Bakanı Mehmet Özhaseki’yle yaptığımız sohbette de böyle oldu.
Özhaseki, terörle mücadele bağlamında, bir yönüyle sorumluluk alanına giren belediyelere kayyum atanmasının gerekçeleri konusunda ve şehir savaşları kalkışması sırasında tarumar olan ilçelerin inşası meselesinde önemli açıklamalar yaptı.
Özhaseki, 674 sayılı KHK kapsamında kayyum atanan belediyelerle ilgili olarak şu noktalara dikkati çekti:
Kayyumun gerekçeleri
“102 civarında HDP’li belediye var. ‘Hepsi bu işin içinde’ diyemeyiz, ancak büyük bölümü ne yazık ki bu işin içinde. Her türlü iş makinelerini kullandırıyorlar, her türlü militanı besliyorlar. Mevzuatlardaki açıklardan istifade ederek Kandil’i acayip şekilde para olarak destekliyorlar. Hizmet alma suretiyle taşeronluk ihalesi yapıyorlar. 100 kişilik iş yapılacak yere 400 kişilik ihale yapıyorlar. Ankara’da, İstanbul’da bin 500, 2 bin lira alırken Doğu ve Güneydoğu’da 7 bin liraya kadar maaş alanlar var. Patnos Belediyesi geçici işçilere 6 bin 300 lira vererek seçimlerden önce bırakıp gidiyor. Vatandaşın eline bu parayı vermeden, büyük bir bölümünü kendileri alıyor, doğru dağa gönderiyorlar.”
Belediyelerin bütçelerinin yüzde 30’dan fazlasını personele harcayamayacağını hatırlatan Özhaseki’ye göre söz konusu belediyelerden bazıları bütçesinin yüzde 95 civarındaki bölümünü çalışana veriyor.