DAEŞ’i Musul ve Rakka’dan çıkartmak için yapılacak uluslararası
operasyonlar başlamak üzere.
Hedef önce Musul’u, ardından Rakka’yı temizlemek.
Asıl kavga, sonrasında Irak ve Suriye’de nasıl bir düzen kurulacağı
üzerine veriliyor.
Tartışmaların taraflarından biri de terör örgütü PKK.
Musul operasyonuna Ezidi birlikleri üzerinden katılarak, savaştan
sonra masada kalmaya çalışan PKK’nın, PYD-YPG adıyla varlığını
sürdürdüğü Suriye’de de pastadan pay almaya çalıştığı, bunu tarihi
bir fırsat olarak gördüğü biliniyor.
Her iki ülkede dünyada artık nefret objesi haline gelen DAEŞ’in
hedefte olması da PKK’nın işini bugüne kadar kolaylaştırdı.
DAEŞ’e karşı savaşan diğer yapıların aksine seküler kimliği
sahiplenen, kadın savaşçı fotoğraflarıyla dünya kamuoyunda imaj
oluşturan PKK’nın kâğıt üzerindeki hedefleri de bu imajını
pekiştiriyor.
Bombalı araçlar, hendekler, canlı bombalar
PKK, farklı isimlerle kendisini kamufle ettiği Irak ve Suriye’de
oluşturduğu bu kimlik üzerinden aslında tarihi hedeflerine ulaşmayı
amaçlıyor.
Bu hedeflere ulaşmak için şiddeti en ciddi ve sonuca götürecek yol
olarak seçtiği de ortada.
Bunun için sınırın bu tarafına, büyük kentlerde ve Güneydoğu’da
yaşananlara bakmak yeterli.
Suriye’de, özellikle de Kobani’de, “DAEŞ’e karşı savaşan kadınlar”
imajıyla dünyadan alkış alan PKK, Türkiye’de ise o kadınları
bombalı araçlarla halkın arasına yolluyor.
Ankara’nın kalbinde, Kızılay’da otobüs duraklarının bulunduğu
bölgede bombalı araçla yapılan saldırı hâlâ hatırımızda.