15 Temmuz darbe girişiminin yıldönümü nedeniyle başlayan
organizasyonlar sürüyor.
Dün AK Parti Genel Merkezi’nde, 15 Temmuz Milli İradenin Zaferi
Araştırma Raporu’nun tanıtım toplantısı vardı.
Etkinlik, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın uzun süredir yaptığı en
sert, en köşeli konuşmaya sahne oldu.
Öncelikle, AK Parti’nin sosyal politikalardan sorumlu genel başkan
yardımcısı Öznur Çalık koordinasyonunda hazırlanan, 15 Temmuz şehit
ve gazilerini çok boyutlu olarak inceleyen rapora değinmek
gerekiyor.
Her vatandaşa
gönderilmeli
Şehit ve gazilerimizi doğum yeri, yaşları, meslekleri, eğitimleri,
sosyo-ekonomik durumları ve 15 Temmuz gecesi tankların önüne
dikilme motivasyonlarına kadar detaylı bir biçimde inceleyen
araştırmanın Türkiye’de yaşayan bütün vatandaşlara ulaştırılması
gerekiyor.
Bu da yetmez; şehit ve gazilerin vücutlarının nerelerinden darbe
alarak hayatını kaybettiği ve yaralandığına ilişkin detaylı
bilgiler içeren raporun Avrupa’ya, Amerika’ya, darbe girişimine
darbe diyemeyen her yere de gönderilmesi şart.
Şehitlerin doğum yerleri 76 ili kapsıyor. Bu neredeyse bütün
Türkiye demek.
15 yaşında da şehit var, 63 yaşında da. 9 yaşında da gazi var 83
yaşında da.
Şehitlerin yüzde 30,1’i lisans ve üstü eğitim almış, gazilerin
yüzde 25’i.
Kurşunla vurulma sonucu şehit olanların oranı yüzde 47,5, uçakların
bombalanması sonucu yüzde 21, tankların ezmesi sonucu ise yüzde
9.
Araştırmayı inceleyenler binlerce detayı öğrenebilir; sırtından
kurşunlanarak şehit ya da gazi olanların sayısı da bunlara
dahil.
Erdoğan’ın
gözyaşları
“Sizi sokağa çıkma konusunda etkileyen faktör nedir?” sorusuna
verilen yanıt ise net. Yüzde 98 gibi bir oranla “Cumhurbaşkanı’nın
çağrısı çok etkili oldu” yanıtı verilmiş. Zaten geri kalanı da
“etkili oldu” demiş.
Dün, bu veriler, AK Parti’de dev ekranlara yansıdı.
şehit aileleri ve gazilerle yapılan söyleşiler ile o gecenin can
yakan görüntülerine eşlik eden haykırışlar, isyan çığlıkları ve
nihayet Erdoğan’a bağlılığını ifade edenlerin naifliğini yansıtan
görüntüler sırasında ise gözyaşlarını tutamayanların arasında
Erdoğan da vardı.
Cumhurbaşkanı kürsüye bu duygu selinin içinden, gözyaşlarını
kurulayarak geldi. Ancak bir iki cümlelik giriş bölümünün ardından
15 Temmuz’la oynanmak istenen oyunu ve bu oyuna hizmet ettiğine
inandığı aktörleri kıyasıya eleştirdiği bir konuşma yaptı.
Konuşmasının neredeyse tamamını CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun
adalet yürüyüşüne ayırdı.
Şu ifadeleri dikkati çekti:
Kılıçdaroğlu mesajları
sürecek
“’Sokaksa sokak’ diyerek kendi aklınca milleti ve devleti tehdit
eden bu kişi böyle bir yanlışlığa sapması halinde asıl kendisinin
sokağa çıkamaz hale geleceğini iyi bilmelidir. Açık konuşuyorum,
böyle bir yola mı tevessül edeceksin, sokağa çıkamaz hale gelirsin.
Korkaklardan, ödleklerden bir şey olmaz. Sokakta aranan adaletin
adı intikamdır. Onun sonu da vandallıktır... Ortada terörist
sevicilikten, iftiradan, fitne çıkarma gayretinden, sinsi
niyetlerden başka bir şey yok. Bir de çıkmışlar, utanmadan
yaptıkları yürüyüşü 15 Temmuz kıyamı ile mukayese etmeye
kalkıyorlar, yazıklar olsun size... Ülkemize saldıran herkes
CHP’nin yanında yer alıyorsa bunu düşünmek gerekmez mi? Siz kimin
ekmeğini yiyerek kime kılıç sallıyorsunuz diye sormazlar mı?”
Belli ki Erdoğan, Kılıçdaroğlu’nun adalet yürüyüşü konusunda sert
söylemini sürdürecek. Bu yürüyüş üzerinden oluşan atmosferin,
muhalefet hanesine artı yazılmasını hiçbir koşulda istemiyor. Bu
nedenle tansiyonu düşürmeyecek, aksine adalet yürüyüşü üzerinden
CHP liderine yüklendikçe yüklenecek.