Cumhuriyet tarihinin en kritik görüşmelerinden biri dün Meclis’te başladı.
Günlerdir görüşmelerin ilk ayağına hazırlanan tüm partiler, tam kadro Meclis’teydi.
Dışarıda protesto gösterileri ve polisin müdahalesi sürerken
kulisteki tablo “bekleyelim, görelim” havasındaydı.
Başkanlık sistemini “Cumhurbaşkanı” üzerinden kurgulayan anayasa değişiklik teklifiyle ilgili partilerin tutumu malum.
Ak Parti ve MHP, bu sisteme geçilmesinin zaruri olduğunu, CHP ve HDP, sistem değil rejim değişikliği yapılacağını savunuyor.
Dikkatler 330 oy sınırında.
Ak Parti’nin toplam 317 vekilden oluşan grubu, değişikliği referanduma taşımak için yeterli değil.
MHP’nin 39 vekili eklendiğinde ise 330 oy olan referandum sınırı aşılabiliyor.
Buna rağmen özellikle CHP’de MHP’de yüksek sayıda fire olabileceği, Ak Parti’nin de “vekiller rahat oy kullanırsa” fire verebileceği inancı hakim.
MHP lideri Devlet Bahçeli’ye en yakın isimlerden, Genel Başkan Yardımcısı Atila Kaya’nın ağır eleştiriler yönelterek görevini bırakması, teklife muhalefet eden cephede bu düşünceleri pekiştirmiş, “MHP taban baskısı altında” görüşünü güçlendirmiş.
Buna karşılık Ak Parti, asıl fireyi CHP’nin vereceğini, MHP ise CHP’nin vatandaşı bilinçli olarak yanlış yönlendirdiğini savunuyor.
Tabandan destek var
Dün MHP tabanını en iyi bilen isimlerden, Kaya ile de uzun yıllar omuz omuza çalışan MHP Teşkilatlardan Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Şefkat Çetin’e bu iddiaları sorma imkanı buldum.
Çetin’in yanıtları netti: