Dünyadaki sorunların çok önemli bir bölümü enerji kaynaklı. Ortadoğu’da, yanıbaşımızdaki ülkelerde yaşanan sorunlar, vekalet savaşları.
Petrol, doğalgaz gibi doğal kaynaklara sahip olmayan Türkiye ise bölgenin en önemli tedarikçilerinden.
Türkiye, bir yandan da uluslararası enerji nakil sisteminin tam göbeğinde yer alıyor.
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Berat Albayrak, kahvaltıda buluştuğu, benim de aralarında olduğum gazetecilere hem Türkiye’nin nasıl enerji ithal eden ülkeden ihraç edebilecek noktaya geleceğini, hem çok büyük bütçeli yatırım planlarını, hem de bölge ülkeleriyle yürütülen süreçleri anlattı. Albayrak’ın açıklamalarını şöyle aktarabilirim:
Boru hatları konusunda çevremizdeki tüm olası işbirliklerini değerlendiriyoruz. Bölgemizin en yoğun enerji ithal eden ülkesiyiz. Son 10 yılda ithalatımız maden ithalatı ile birlikte yaklaşık 500 milyar dolar. Bu kadar bağımlı bir ülkeyken, bir de bakmışsınız Türkiye 10 sene sonra enerji ihraç eden bir ülke olmuş. Bunun için sadece doğal kaynak noktasında rezervinizin olması gerekmiyor. Bunu yapan doğal enerji rezervi olmayan ülkeler var. Bunun şartlarını sağlamalıyız. Altyapı, tedarik, iyileştirme, sistem genişletilmesi... Kore’ye, Japonya’ya, Almanya’ya, İtalya’ya bakın. Bu ülkelerde zengin doğal kaynaklar yok. Ama büyük enerji şirketleri, oyuncuları çıkarmış.
Yerli kaynak atağı
Kömürde, 2016’da yerli kaynaklar ve yerli rezervler noktasında çok önemli bir başarıya imza attık. 2016’da elektrik üretiminde yerli kaynakların oranını iktidarımız dönemindeki en yüksek seviyeye, yüzde 49.3’e çıkarak... Yerli kömür, hidroelektrik santraller, güneş, rüzgâr, tüm bu yerel kaynaklardan üretilen enerji toplam üretimimizin içerisinde yüzde 49.3’e çıktı. İnşallah 2020’lerde, enerjimizin 3’te 2’sini yerli kaynaklarımızdan sağlamayı hedefliyoruz. 2017’de ise yüzde 50’yi geçecek inşallah. Yerli kaynaklarınızın oranını 3’te 2’ye çıkardığınızda çok önemli bir mesafe kat ediyorsunuz. Zor dönemde yetecek altyapıya sahip olmayı da hedefliyoruz.