16 Nisan referandumu geride kaldı.
YSK odaklı usulsüzlük iddiaları daha gündemi uzun süre meşgul
edecek gibi gözükse de YSK’nın kesin sonuçları açıklamasıyla
Türkiye artık yeni bir yönetim sistemine geçecek.
Referandumun, itiraz konusu olan sonuçlarının, bu haliyle de
anlattığı çok şey var.
“Evet” ve “hayır” oyları, kentlerin tercihleri, oyların sosyolojik
dağılımı tüm partilere yeni ödevlerini de gösteriyor.
İktidarın yol haritası
Verilen mesajların muhataplarının başında elbette 15 yıldır tek
başına iktidar olan, yeni yönetim sisteminin en büyük paydaşı Ak
Parti geliyor.
Ak Parti’nin kurulduğu 2002’den bu yana en büyük özelliği
rakamların diline verdiği önem.
Sadece seçim ve referandum zamanlarında değil, kamuoyunda
tartışılan herhangi bir başlıkla ilgili bile anket yaparak sokağın
nabzını tutan Ak Parti’de referandumun hemen ardından kapsamlı
değerlendirmeler yapılmaya başlandı.
Oluşturulan komisyon, başta büyük kentler olmak üzere oy kaybı
yaşanılan, beklentinin altında oy gelen seçim çevrelerini
inceliyor.
Oy artışının yaşandığı yerlerde başarının nasıl elde edildiği, MHP
oylarının rakamlara artısı ya da eksisi değerlendiriliyor.
Çıkacak rapor, Ak Parti’nin yeni dönem politikalarını da
netleştirecek.
Ancak öncelikli bir tespit olarak, özellikle büyük kentlerdeki genç
ve eğitimli kesimlerle ilgili yeni bir dil geliştirmenin önemi
üzerinde durulduğunu söyleyebiliriz.
Ak Parti, bir yandan referandum sonuçlarını analiz ederken bir
yandan da 2019’da artık bütünüyle geçilecek olan yeni sisteme
hazırlanıyor.
Uyum yasalarının çerçevesi, TBMM İçtüzüğü ve seçim yasaları gibi
Türkiye’nin yönetimi açısından yapısal önemde olan başlıklar 6 ay
gibi kısa bir sürede belirlenerek, yaşama geçirilmek zorunda.
Bir yandan bu süreç devam ederken diğer yandan Cumhurbaşkanı Tayyip
Erdoğan’ın partiye dönecek olması nedeniyle bir dizi adım atılması
gerekiyor.
Genel başkanlık değişimi kısa vadede yaşanmayacak olsa da partiye
dönen Erdoğan’ın toplantılara başkanlık etmekten tam yetkili karar
verici olmasına kadar uzanan fiili bir değişim dönemi kısa süre
içerisinde gerçekleşecek.
Başbakan Binali Yıldırım’ın mesajını verdiği “kabine revizyonu” da
bu kısa süre içerisinde atılacak diğer adımlardan.
Kulislerde 7-8 bakana kadar ulaşabilecek bir revizyon
konuşuluyor.
Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemine 2019’da geçilecek olsa da Ak
Parti, sistemi fiilen tüm bu adımlarla yaşama geçirmiş olacak.
Cumhurbaşkanlığı seçiminin yapılacağı 2019’a kadar bütünüyle yeni
sisteme hazır bir hükümet ve Ak Parti inşaası gerçekleşecek.
CHP’de hedef değişim
CHP, referandumdan moralli çıksa da “hayır” oylarının kesin olmayan
sonuçlara göre geride kalması partiyi önemli bir karar noktasına
getirdi.
Bir yandan usulsüzlük iddialarıyla ilgili hukuki süreçleri
işletmeye başlayan CHP’de bir yandan da “sistemin yaşama
geçirilmemesi” için son viraj olarak görülen 2019’da kadar
yapılacaklar tartışılmaya başlandı.
CHP’nin önderlik ettiği “hayır” bloğunun 23 milyonu aşkın oy
alması, Genel Başkan Kılıçdaroğlu’nu en azından kısa vadede
tartışılır olmaktan çıkarttı.