Yeni yılın ilk Bakanlar Kurulu toplantısı önceki gün Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında gerçekleştirildi.
2016’daki terör saldırılarını bir kez daha yaşamama umutlarıyla girmeye hazırlandığımız 2017’nin ilk saatlerinde gerçekleştirilen Reina katliamı toplantının ana gündem maddesiydi.
Reina saldırısına paralel olarak, PKK, FETÖ ve DAEŞ’in topyekûn saldırılarına maruz kalan Türkiye’nin atacağı adımlar, devam eden Fırat Kalkanı Harekâtı, ABD ve AB ile ilişkiler, Rusya ile devam eden yakınlaşma, Suriye’deki ateşkes, Astana’da yapılacak zirvenin akıbeti, OHAL’in uzatılıp uzatılmayacağı gibi başlıklar da masadaydı.
Mikrodan makroya uzanan, her biri kendi başına önemli ve birbiriyle ilişkili konularda stratejik önemde kararlara imza atıldı.
Beştepe’de neler konuşulduğu, ne kararlar alındığı dün Meclis’te de gündem başlıklarından biriydi.
Başbakan Binali Yıldırım, OHAL’in 3 ay daha uzatılacağını, terörle mücadeleye aralıksız devam edileceğini açıklayarak, toplantıda alınan kararlardan bir bölümünü kamuoyuna duyurdu.
Toplantıda nelerin, hangi boyutlarıyla konuşulduğunu, hükümete yakın kaynaklarla dün görüşme imkânı buldum.
Aldığım bilgileri şu başlıklarda özetleyebilirim:
400 ihbar ve istihbarat
Bakanlar Kurulu’nda Reina saldırısı bütün boyutlarıyla ele alındı. Hem bu saldırı hem de Türkiye’ye yönelen diğer tehditler konusunda sunumlar yapıldı. MİT ve Emniyet’in sunumları, özellikle yılbaşı gecesine yönelik çok ciddi ihbar ve istihbaratların alındığını, bunların her birinin ayrı ayrı değerlendirildiğini ortaya koydu. Sunumlardaki bilgilere göre, 2016’nın son günlerinde 400 ihbar ya da istihbarat güvenlik birimlerine yansıdı. Tek tek gerçekliği değerlendirilen bu ihbarların 248’i işlem yapılabilir nitelikte değerlendirilerek harekete geçildi. Bu 248 ihbar ve istihbarat değerlendirilerek, etkisiz hale getirildi.
Uyuyan hücrelerden biri