Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, çözüm sürecinin PKK’nın saldırılarıyla sonlanmasının ardından topyekûn bir mücadele başlatıldığını açıklamıştı.
Şehir ve ilçelerde kazılan hendeklerin kapatılması, PKK’nın kent ve
ilçelerden atılması uzun bir mücadele gerektirdi.
Erdoğan, bu mücadelenin ardından yeni hedefi, örgütün kırsaldan da temizlenmesi olarak gösterdi.
Yeni bir yaklaşımla PKK’nın kırsaldan da sökülmesine yönelik kapsamlı operasyonların başlayacağı dönemde Türkiye, ardı ardına saldırılara uğradı.
IŞİD’in, PKK’nın canlı bomba saldırılarını 15 Temmuz darbe girişimi izledi.
PKK’nın sınır dışındaki etkinlik alanını Suriye olarak
belirlemesi, Suriye’nin kuzeyinde Kürt koridoru oluşturma çabaları,
bir yandan Kuzey Irak’taki kampların ve Kandil’in hedef alınmasına,
bir yandan da Suriye’deki gelişmelerin yakından izlenmesine
neden
oluyordu.
Bütün bu gelişmeler, kentlerde girişilen operasyonların kırsalda aynı etkinlikte sürdürülmesinin ertelenmesine yol açtı.
Ancak Fırat Kalkanı operasyonunun başlaması, 15 Temmuz’dan sonra güvenlik güçlerinin zaafa uğrayacağı düşüncesi PKK’nın yeniden hareketlenmesine, saldırılarını artırmasına neden oldu.
Ankara, bu saldırılara oluşturduğu yeni konsepti hemen uygulamaya sokarak karşılık verdi.
Çukurca’dan günlerdir, en az Fırat Kalkanı harekâtı kadar çok sayıda haber gelmesinin sebebi bu.
TSK’nın dikkatini dağıtmayı amaçlayan PKK’nın Türkiye içinde kapsamlı saldırı yapmaya hazırlandığı bir aşamada stratejik açıdan büyük önem verdiği Çukurca’da ani darbeler yemesi.
Bu darbeler, hem Türkiye’ye sızmaya çalışan terör gruplarının engellenmesi hem de PKK’yı zora düşürmek açısından büyük önem taşıyor.
Taarruz konsepti
Başbakan Binali Yıldırım, Çukurca’da elde edilen başarının kodlarını Diyarbakır ziyaretinden sonra verdi.